-Ankara'da Ulus Anafartalar Caddesi Zincirli Cami hizasında dizi dizi dükkanlar sıralanmaktaydı çok uzun zaman önce. O dükkanlardan birinde bir eczane vardı. G... Eczanesi. Sahibide S... muydu ne yanlış hatırlamıyorsam. Eczacının bir kızı varmış güzelmi güzel. Ama hayta bir delikanlıya gönül vermiş hemencikte evlenivermiş. Farklı iki din bir yastıkta birleşmiş. Delikanlı hem topçuymuş hem popçu. Kayınpederinin baya bi parasını yemiş şarkı söyleyeceğim diye, top peşinde koşacağım diye. Hukukta okuyormuş, okulu bırakır bırakır İstanbul'a kaçarmış. E bu git gellerin birinde de baya bi ünlenmiş.
Bitirmiş güç bela Hukuk fakültesini, lakin hiç giymemiş avukatlık cüppesini.
O şarkı söylermiş, güzel güzel.
'Dağların Arkasında Yar' dermiş bazen, bazen de 'Durdurun Zamanı' dermiş. Kimi zaman 'Fabrika Kızı' nı anmış, kimi zaman 'Gözlerin' e bakakalmış.
O en çok liseli aşıkların diline 'Eylülde Gel'i marş edivermiş.
'Eylülde gel'i bilmeyen, 'Eylülde gel'i dinleyip hüzünlenmeyen aşık mı var bu diyarlarda?..
Tatil geldiği zaman
Ağlarım ben inan
Gidiyorsun işte
Arkana bakmadan
Nasıl geçer bu yaz
Ne olur bana yaz
Sen sen sen
Sen bir ömre bedel
Yok yok yok
Gitme gitme gel
Eylülde gel (3)
Okul yolu sensiz
Ölüm kadar sessiz
Geçtim o yoldan dün
İçim doldu hüzün
Yapraklar solarken
Adını anarken
Bekletme ne olur
Gelmek zamanı gel
Yok yok yok
Gitme gitme gel
Eylülde gel (3)
Eylülde gel Eylülde okul yoluna
Konuşmadan yürüyelim gireyim koluna
Görenler dönmüş hem de mutlu diyecekler
Ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi
Yaprak dökecekler (3)
Ağlarım ben inan
Gidiyorsun işte
Arkana bakmadan
Nasıl geçer bu yaz
Ne olur bana yaz
Sen sen sen
Sen bir ömre bedel
Yok yok yok
Gitme gitme gel
Eylülde gel (3)
Okul yolu sensiz
Ölüm kadar sessiz
Geçtim o yoldan dün
İçim doldu hüzün
Yapraklar solarken
Adını anarken
Bekletme ne olur
Gelmek zamanı gel
Yok yok yok
Gitme gitme gel
Eylülde gel (3)
Eylülde gel Eylülde okul yoluna
Konuşmadan yürüyelim gireyim koluna
Görenler dönmüş hem de mutlu diyecekler
Ağaçlar sevinçten başımıza konfeti gibi
Yaprak dökecekler (3)
Bir gün gittin Ankara'dan.
Bu hikayeyi anlatan sevmezdi seni,
Bıraktın diye bir güzeller güzelini.
Bu hikayeyi anlatan sevmezdi seni,
Bıraktın diye bir güzeller güzelini.
Bütün aşıklar okul yolundaydı,
Birçok aşk, gitti o konfeti yağmuruna.
Birçok aşk, gitti o konfeti yağmuruna.
Ben de geldim.
Sen yoktun..
İstersen bir sonraki Eylülde Gel...
Sen yoktun..
İstersen bir sonraki Eylülde Gel...
İmza:VuslaT
tam da anlattığın yerdeyim ben de...işyerim...
YanıtlaSiletkilendim böyle kötü oldum sanki...ve Alpay'ı dövesim geldi
bu arada acaba o güzeller güzeli sen misin diye düşünmeden de edemedim :)
"Vuslat" en sevdiğim isimdir söylemeden edemiycem...eğer evlenmiş ve bir kız evlat sahibi olmuş olsaydım koyacağım isimdi inan
sevgiyle...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilSevgili Aynur, o güzeller güzeli ben değilim. Hatta ben güzel bile değilim.Vuslat biliyorsun ki kötü günlerin ardından gelen güzel bir kavuşma anıdır. Ve sen gördüğüm resimdekiysen hala geç kalmış değilsin..Gençsin ve güzelsin.
YanıtlaSilAlpaya'a gelince o kıza yazık etmiş gibi hikayeyi anlatana göre. Kimbilir. Aile hayatınada birşey denmiyorki. Umarım belkide o güzeller güzeli için hayırlısı böyle olmuştur.
Dilerimki tüm evlilikte aradığını bulamayanlar ikinci baharlarında çok mutlu olurlar
sevgiyle kal. Mutlulukla kal...
YanıtlaSil12 Ocak 2012 07:05
Sevgili aynur, senin gibi zarif bir hanıma kelime hatası yakışmaz diye hata yaptığım yorumu sildim.Affet...
YanıtlaSilçok naziksin Vuslatcım
YanıtlaSilfotoğraftaki kişi benim evet ama 40+2 yaşında olduğum düşünülünce sanırım geç kalmış oluyorum :))
ruh okşayan güzel sözlerin için çok teşekkür ediyorum
sevgiyle...
Eylül'de gel diye kim demiş acaba? :)
YanıtlaSil