13 Şubat 2012

İŞTE O DÜNLER, GEÇMİŞTE KALAN GÜNLER.. -8


Bardacık.. -8


Aç. Aç... Aç.... Hanııım kapıyı aç.
Üç kere aç, sonra hanım kapıyı aç. Hamdi bey amca, her akşam evinin demir kapısının önünde bağırırdı.
Hanııım kapıyı aç.

Sinirli adamdı Hamdi bey amca. Bakışları ile emreder, bir kelimesinin üstüne ikinci bir kelime eklemez, ekletmezdi.
Havanım teyze de, kocası eve gelmeden hemen önce tedbirini alır, gezmekteyse döner, kıyafetlerini değiştirir, akşam yemeğini de hazır ederdi.
Evin ortanca oğlu Sadettin babası işten çıktıktan sonra dükkanlarını kapatır, gece okuluna giderdi. Eğer eve çok geç gelirse, bodrum kapısından gizlice içeri girer, evi mutfak ve iç avluya bağlayan yan koridordaki küçük odada yatardı. Annesi hep idare ederdi asi Sadettin'i. Okuldan çıkar çıkmaz eve gelmiş Hamdi bey, siz yattığınız için kapıyı ben açtım ona Hamdi bey, vs. vs. Hergün aynı yada benzer hikayeler ile uyutulurdu koca. 
Sinirli Hamdi bey, sert Hamdi bey.
Aslında Havanım teyze öğrenmişdi kocasının huyunu. Yanındayken herşeye peki, herşeye evet der, evini tertemiz tutar, yemeğini aşını, çamaşırını bulaşığını ihmal etmez, komşularına iyi ve bonkör (istemesede) davranırdı. Asla Hamdi bey amcanın lafının üstüne konuşmazdı bile. 
Hamdi bey amca sinirli olabilirdi ama çok misafirperverdi. Zengindi ama kibirli değildi. Babama ayrı bir saygı gösterirdi.
Komşuluklar çok meşhurdu o zamanlar. Gitmeler, gelmeler, yaz günü avlularda, kapı önlerinde oturmalar, kış günlerinde soba başında kestane, mısır patlatmalar. 
İç avlu
Eğer komşu kadınlar kapı önünde oturmayacaksa, Hamdi bey amca Nermin'i gönderir çağırtırdı bizi. İç avludaki tahta sedir ve sandalyeler ile mozaiklerin üstüne serilmiş bir kilim, bir-iki minder ve asmanın arasından sallanan şavkın (armut ampule şavk denirdi İzmir'de) altında radyo dinlemek veya Nermin'le karanlığa yakın loşluktaki dış avluda (iç avludan geçip arkadaki çok yüksek duvarlarla çevrili diğer sokağın ev ve avlularından ayrılmış, sessiz, ağaçlar ve duvar yüzünden sadece biraz gökyüzünün göründüğü ıssız en iç bahçeye dış avlu derlerdi.)asma, bardacık (incir), limon, turunç, dut, yenidünya, beyaz kiraz, vişne ve erik ağaçlarının altında, havuzun etrafında koşuşturmak, benim en sevdiğim gece gezmesiydi.

dış avlu



Yüksek dış avlu duvarlarından asla diğer evler, diğer avlular görünmezdi.

Ablamın evlenip gitmesine ve Nesrin'lerin taşınmasına en çok ben seviniyordum. Nedeni, sık sık vapura binip Karşıyaka'ya gidecektik. Bize yeni gezmeler çıkmıştı, Ayrıca mahallede de; Nermin ve onların güzel bahçeleri, lezzetli meyveleri bana kalmıştı.
Hamdi bey amca, babamla asmanın altında kahvesini içerken, bir yandan da seslenirdi:  
       
-Hanııım meyve topladın mı çocuklara, kalk radyonun sesini az daha aç, sevdiğim türkü çalıyorr. 

Kahve fincanını tepsiye koyarken tabaktaki bardacıklardan birini alıp:




-Hay gözünü sevdiğimin meyvesinin, tadını da severim, türküsünüde... derdi.
''Hastane önünde incir ağacı anam ağacı
Doktor bulamadı bana ilacı anam ilacı
Doktor bulamadı bana ilacı annem ilacı
Baştabip geliyor zehirden acı anam vay acı
Garip kaldım yüreğime dert oldu anam dert oldu
Ellerin vatanı da bana yurt oldu anam yurt oldu''
Aaa.. bardacık incir olmuş.
İlahi Hamdi bey amca onun adı incir değil, Bardacık, bardacık.

Mezarımı Kazın Bayıra Düze annem vay Düze
Yönünü Çevirin Sıladan Yüze annem vay Yüze
Benden Selâm Söylen Sevdiğimize

Başına Koysun Karalar Bağlasın Annem Bağlasın
Gurbet Elde Kaldım Diye Ağlasın Annem Ağlasın



Ben hala çok küçüğüm. Ama, ama, ama bu türkü beni ağlattı. Hiç bir şey anlamadım, ama bu türkü beni ağlattı. Bana nini gibi geldi. Beni ağlattı. Ne hatırlıyorum, bilmiyorum. Ama ağlıyorum. Bu türkü beni ağlattı. Bardacık incir olmuş, beni ağlattı...

Garip kaldım yüreğime dert oldu anam dert oldu
Ellerin vatanı da bana yurt oldu anam yurt oldu...

                                         .../..

9 yorum:

  1. Çokk güzel gönlüne yüreğine sağlık canım.Hikayen beni çocukluğuma götürerek duygulandırdı.
    Seni ağlatan,şu anda beni çocukluğuma götürüp hüzünlendiren şey.Aslında hepimiz çocukluğumuza özlem duyuyoruz.O günlerin sonsuz mutluluğunu anımsadıkça o günlerin özlemiyle hüzünleniyoruz.Şimdiler de o masumiyetin kalmadığını gördükçe.Hele bir de o günlerin kahramanlarını kaybetmişsek,hüzün katlanarak geliyor.Nerde şimdi o zamanın Hamdi,Ahmet,Mehmet beyleri!!!
    Hava,Hatice vs.teyzeleri!!!
    Kim bilir dünya değiştikçe bugünün çocukları da büyüyünce çocukluğunu özliycek.
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim. Sevalce lezzetler adı gibi lezzetli bu yorum için çok teşekkürler. Evet özlemler bizde nasıl tezahür ettiyse bizim çocuklarımızda da hatıraların tadında değişiklik olmadan sadece oyunlar ve oyuncular değişerek roller değişerek devam edecektir. İnsanoğlunun doğasında vardır eskidikçe eskiyi anmak sevmek özlemek. Görüşmek üzere sevgiyle kalın...

    YanıtlaSil
  3. okuyanı eski zamanlara doğru götüren çok güzel bir yazı ..

    YanıtlaSil
  4. teşekkür ederim dönence.arkası yarın tadında devam edecek...sevgiler.

    YanıtlaSil
  5. Selamların en güzeli ile...
    Kadim bir dostu ziyarete geldim....
    Bir tutam dostluk içten bir tebessümle...

    YanıtlaSil
  6. Günaydın, güne, güneşe, ekmeğe, toprağa, dostluğa, bir tutam dostluk ve içten bir tebessümle gelene.Hoşgeldiniz, sefa getirdiniz.. sevgi ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  7. Yazılarını okuduğumda içim birşey cızzzz ediyor.
    Keyifle ve hüzünlenerek okudum yazını canım..
    Kocamannnn sevgiler..

    YanıtlaSil
  8. çok teşekkür ederim güler yüzlü genç hanım. Tariflerinede yorumlarınada bayılıyorum.sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. Ağlatan şarkımı, geçmiş mi, özlem mi, hasret mi bilemedim ben amaa ağladım, ağladım be bardacık..

    YanıtlaSil

Yorumlarınız beni mutlu ediyor.. Ziyaretiniz için teşekkürlerimle. Sevgilerimle..