15 Ekim 2012

İŞTE O DÜNLER, GEÇMİŞTE KALAN GÜNLER.. -34




EFES OTELİ..34




Onu sadece iki kere gördüm.. 

İlk gördüğümde, melul mahsun merdivenlerin köşesinde oturuyordum, sabahın erken saatlerinde. Sarı evin köşesinde ki, ilk basamakta..


Köşesi sarı olan ev Dr.Gönül ablaların evi..



Belki pencere açılır, güzel bir iki ilaç kutusu verilir diye; hep beklediğim gibi bekliyorum sessizce. Hala Aspirin yap-bozum olmadı. Hala bir derece veya süslü bir ilaç kutusu bana denk gelmedi işte..


Böyle güzellerim hiç olmadı:(

Bende bir kaç tane yuvarlak sıradan boş teneke şişe var.. 
Bunlara benzeyen..
Gri bir tayyör var üstünde. Ceketin kenarları daha koyu griden biyeli. Sarı saçları ve çok güzel yapılmış topuzuyla melek gibi gülen bir yüzle evinin kapısını çalıyor:

Tak, tak, tak..

Baktıkça bakası geliyor insanın. O kapıyı çalarken ve kapının da açılması gecikmişken bende ona bakıyorum doya doya..



Saçları topluyken de, açıkkende tıpkı bu güzel, bu zarif yüze benziyordu: Dr.Gönül abla..
Kapı açıldı, Gönül abla bana gülümseyen bir bakış attı ve içeri girmeden önce:
*birazdan çocuklar sokağa çıkarsa, bağırıp çağırıp gürültü yapmamalarını söylersin değil mi küçük, güzel kız.. Nöbetten çıktım, biraz uyuyacağım. Sokak sana emanet..

Onu ilk gördüğüm gündü bu gün. 
Ve ilk kez, 
Ve son kez konuştuğum gün..

Hep duyardım adını. Çocuklara getirdiği kutuları annesi dağıtırdı, bilirdim. Ama onu hiç görmemiştim. Çoğu çocuk da görmemişti ya..

Evet o benim Gönül ablamdı şimdi. Diğer çocuklar, özellikle Ayla en iyi, en güzel kutuları alıyor olabilir ama Doktor abla bana emanet etti sokağı. Benimle konuştu. Bana göz kırptı..

Uzun bir süre sabahları hiç gürültü ettirmedim sokakta. Belki yine uyuyordur diye.. Uzun bir süre de görmedim bir kez daha. Ne evden çıkıp hastaneye giderken, nede eve geldiğinde..

Şimdi ise mahallede bir telaş bir telaş. 

Doktor Gönül evleniyormuş..

Hemde Büyük Efes Otelinde..

Aaaaa!!!

Vay beee!..

Herkes bunu konuşuyor..Herkes bundan bahsediyor.

Gönül çok zengin bir Profesörle evleniyormuş. Balayına (balayı ne ya) İsviçre'ye kayak yapmaya gideceklermiş (aaaa şimdi kar olmaz ki..Bu arada kar ne, kayak yapmak ne Nermin'in kartpostallarından öğrenmişdim)..Sonrada ver elini Amerika'ya.

Sen ne giyeceksin, ben ne giyeceğim..Başka kimler davetli ki..Gelinliği nasılmış. Düğünde yemek bile varmış..

Yaaa; ev düğünü değil ki, sanmam yemek yoktur herhalde. 

Kapı önü sohbetlerinin en birinci konusu bu. Günlerin, sohbet, mevlüt vs. toplantıların da tabii ki..

Bu arada ben, ilk defa sinemaya da gittim, bütün mahalle ile birlikte ama düğünden sonra anlatacağım sizlere.. 

Çünkü Gönül ablamın düğünü daha önemli.. 
  

Düğün günü geldi çattı..
Herkes karınca kararınca takı hediyesini aldı, giyindi, süslendi püslendi..

Efes Oteline doğru yola çıktık mahalleliyle birlikte. İzmir'in, hatta Egenin en ünlü, en ihtişamlı, bizler için ise en ulaşılmaz oteline gidiyoruz. Öğlen saatlerinde başlayıp akşam üzerine kadar sürecek yemekli düğün akrabalara ve bizlere, akşam ise doktor arkadaşlara bir gece klubünde balo..



Efes Otelinin kapısında, görevliler karşıladı bizleri; düğüne gelenleri ayrı bir görevli, otelde kalmaya gelenleri ise ayrı bir görevli. Otelin İzmir Körfezini de gören çatı katında idi beklenen düğün. Salona girer girmez ağzımız açık kaldı. Kocaman bir orkestra yeri, bembeyaz örtülü, üstünde çiçekler olan masalar. Masa örtüsünün üstünde pırıl pırıl parlayan bardaklar, tabaklar, çatal ve kaşıklar. 

Gönül ablanın ailesi ve diğer birkaç kişi kapıda misafirlere hoş geldiniz diyorlar. Tüm komşular için iki büyük, uzun masa ayrılmış. Oraya oturtulduk. Mahalleliyi aldı bu iki masa. Demek ki tüm mahalle davetli değil düğüne yada beyler gelmeyince yeterli oldu ayrılan iki yer.

Her neyse. Orkestra yerleşti. Salon misafirlerle doldu taştı. Garsonlar pire gibi, dört dönüyorlar etrafta..

Veeee!!!

Orkestra devrede.

La Cumparsita...

Konfetiler havada..Gelin ve damat göründü kapıda..
       
Aman yarabbim. Herkes çılgınca alkışlıyor. Ah! gelin ve gelinlik müthiş güzel, ne kadar asri.. Damat Paris'ten getirtmiş diyorlar. Fransız küpürü şekerim dantelleri. Bak bak gördün mü duvağı ne kadar uzun. Ay çok güzel olmuş Gönül, bebek gibi..


    



İşte bunlar gibi..Dantel ve çok güzel.. 
Nikah kıyıldı. Danslardan tangolar, valsler yapıldı..Masalara geldi kanepeler, ordövrler (anlamadım, bu süslü yiyeceklere neden böyle isimler takmışlar)









Kanepe ve ordövr tabakları..
Her şey çok güzel görünüyor. İnsanlar şaşkın. İlk defa kanepe ve ordövr tabağı ile karşılaştı bizim mahalledeki herkesler.. Çoğu bildiğimiz şeydi; küçük küçük ekmeklerin üstünde salçaya benzeyen soslar, zeytinli, sucuklu, domatesli turşular. Üstüne bir de çubuk batırmışlar. Bazı tabaklarda çeşit çeşit peynirler, havyar ve füme etler, salamlar, sosisler, börek ve kurabiyeler. Daha salata ve tatlılardan bahsetmedim bile. Yemekleri hatırlamıyorum sadece yemeğe çorba ile başlandı biliyorum. Diğer şeyleri unuttum, masada ilk defa gördüğüm şeylere odaklanmış durumdayım.

Çoğu şeyin ne olduğunu bilmiyorum. Mesela peynir çeşitlerine el sürmem ama sosisli börek neymiş, salamlı üçgen tostun tadı nasılmış merak ediyorum. Bunlardan tadacağım. Ağzımdaki lokmayı çabuk yutacağım ardından hemen onlardan birer parça alacağım..

Alabilecek miyim. Galiba hayır. Annem karşımda oturuyor. Suratı, ifadesi ağlamaklı. Çok çabuk sinirleniyor, bana sık sık kızıyor yine..

*Ah diyor. Ah güzel kızım. Behire'm ne halde ki şimdi..

Cicianne, düzelir merak etme diyor birileri.. Benim aklım sosisli sigara böreğinde. Ayrıca tabakta da çiçek gibi açmış sosisler var. Annemin gözlerinin içine bakarak çatalımı uzattım sigara böreğine. Bir bakış baktı ki bana, sıkıysa batır çatalı böreğe.

*Başka şey ye. Domuz etinden yapılmış o sosisli börekler, tabaktaki salamlar. Sakın onlardan yeme. Onu yersen, bunu da yersin.

Eli masaya dayalı, dört parmağının ucu çaktırmadan havada. Anladım anne. Peynir yemem, sosis yemem, salam yemem, soğuk etten yemem, bilmediğim hiçbir şeyden yemem. Senin izin vermediklerine elimi bile sürmem..

Ben Gönül ablamı seyrederim, gerekirse sadece kuru ekmek yerim..

Bütün gün boyunca ikinci ve son kez gördüğüm Gönül ablamı seyrettim. Çorbadan başka hiçbir şey yemedim, içmedim.

Uzun uzun baktım ona; kah ben gelin Gönül oldum, kah Gönül ablam benim içime doldu..

Hayatımda hala hiç sosis yemedim. Salam tadı nasıl bilmedim. 

Ne o düğünü unuttum, ne bana güzel kız demesini, sokağı bana emanet etmesini..

Yıllar sonra bir film izledim. Sarışın güzel bir kadını, topuzlu, güler yüzlü bir kadını.

Gözlerinde hüzün gördüm. Sözlerinde sevgi. Adı Sema'ydı. Sema Özcan. Tıpkı Gönül ablama benziyordu. 

Onu çok sevdim. 
Beyazperde de görmeyi, Gönül ablamı görmek gibi bildim.




Sema gökyüzü demek. Masmavi, bazende bembeyaz bulutlar, taa Amerika'ya bile gidebilirler..

*Küçük güzel kız seni çok özledi derler doktor ablama. O gün sigara böreklerinden hiç yemedi. Sosise salama hala el bile sürmedi.. 

O; bir gün buralara gelecek, nöbetten çıktığında rahat rahat uyuyasın diye, tüm sokakları sessizce bekleyecek..

Bir zamanlar Efes Vapurundayken, köpüklerden dilek tutmuştu, leylekler duysun diye..

Bugün de Efes Otelinde, mektup yazdı bizim üstümüze, sen gideceğin yerden oku diye.. 


  

53 yorum:

  1. Devamını ne zaman okuyacağız,meraktan çatlarım ben.Gönül abladan haber alabilecek miyiz.Çok güzel anlatmışsın,ben de düğüne gitmiş kadar oldum.Diline kalemine sağlık.Sigara böreği mi dedin,ya bu saatte olur mu şimdi:)))Yarın yapayım bari.Sevgiler gönderiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim nilgüncüm. Gönül ablayı bir daha hiç görmedim. Dediğim gibi düğünde 2. ve son görmemdi. Zaten topu topu 2 kez gördüm onu. Ama hala hatırlarım.. Sevgiler canım iyi geceler...

      Sil
  2. Sabah sabah olsa da düğüne gitmek hele ki çocuk gözüyle çok iyi geldi.
    Günaydın VuslaT,sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Günaydın Mehtap'çığım .Beğenmene sevindim.. Sevgilerimle.

      Sil
  3. Çok etkileyici yazıyorsun Vuslat abla.. İnsan dalıp gidiyor yazılarınların arasında kayboluyor..

    YanıtlaSil
  4. Canım teşekkür ederim ne tesadüf bende seni okuyordum bir kez daha okuduktan sonra ne hissedersem onu yazabilmek için yazmadım yorum. Sevgiler tatlım bir süre sonra tekrar uğrayacağım sana..

    Yazım için ise çok teşekkürler..

    YanıtlaSil
  5. O süslü mamalara niye öyle isimler takmışlar ben de anlayamıyorum Vuslatım. Kalemine sağlık yaz yağmurum. Öptüm kaçtım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim beyaz bezelyem..Sevgilerimle..

      Sil
  6. Abla bir kitap yazsana be. Böyle sürüklenip gidiyorum ama bütün halleriyle okumak bu güzel hikayeleri daha bir güzel olur diye düşündüm şimdi. Yemediğin yiyeceklerden, içmediğin içeceklerden, gezmediğin yerlerden falan bahset. Yalan yanlış olsun. Sen yazınca gerçek gibi olur o zaten, içimizde yaşanmış gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah yazarım ipekciğim..Güzel sözlerin bana şevk verdi. Öptüm seni..

      Sil
    2. Bekliyorum o zaman kitabı =)

      Sil
  7. Resimler çok hoş, mimledim seni :)))

    YanıtlaSil
  8. Bende o düğündeydim sanki yine ne kadar güzel anlatmışsın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Salişim. yakışıklı nasıl oldu ve kardeşi..Öptüm seni..

      Sil
  9. Sema Özcan...
    unutup gittiğim bir ayrıntıydı çocukluğumdan,
    hatırlattın sağolasın vuslatcığım...
    salam-sosis hiç sevmem,yemem.......
    ah senin o annen(!)........

    YanıtlaSil
  10. Merhabalar,

    Cenab-ı Allah böyle Gönül ablaları aramızdan hiç eksik etmesin. Zengin bir anlatım biçimiyle çok büyük bir keyif alarak zevkle okuduğumu itiraf edebilirim.

    Kalemin ve yüreğin güçlü ve daim olsun efendim. Selam, sevgi ve saygılarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun Sevgili Recep Bey..teşvik eden güzel yorumlarınızı özlemiştim. Saygı ve selamlarımla..

      Sil
  11. Ablacım ne Efes Oteliydi o di mi ? Efsane... Her zamanki gibi çok büyük keyifle geçmişe yolculuk yaptım... Mailini dün gördüm cevapladım bu arada :) Çok öpüyorum seni :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende seni öpüyorum Ahum..Sevgilerimle..

      Sil
  12. Küçük bir çocuğun Dr. Gönül ablaya hayranlık duyması çok ilginç :)
    Doktorluk korkutucudur. Cıss yaparlar :)
    Çok betimleyici bir anlatım olmuş Vuslat abla..
    Düğüne gitmiş gibiyim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol ablacığım. Ben çoğu şeyi unutmadım ki Dr.gönül ablayı unutayım..Sevgilerimle..Dersler nasıl bu arada?:) Pardon tek ders...

      Sil
    2. yakında izmire vizeye gideceğim.. Ocaktada final sınavım var.. Sonra beni asker edecekler :)

      Sil
  13. Nasıl etkilendim bir bilsen,Gönül ablan,o küçük kız çocuğu gözümde canlandı.
    Yine beni aldın,götürdün ama yaa..:)))
    Canımsınnnnn..:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sende benim canımsın Meliha'm..Sevgilerimle..

      Sil
  14. canım ablam çok güzel anlatmışsın...
    hayranım senin anlatım biçimine...
    çok öpüyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende seni Şirinemmm. Teşekkür ederim:))

      Sil
  15. hah haaaa hepsi çok güzel.
    :)
    ama asıl senin annen dayaklıkmış bence yaaaa.
    :)
    bi de bu gönül abla nabıyo şimdi nerde.
    filiz akın gibi güzel mi aceba hala.
    :)
    bi de bu yazı sahiden de türk filmi havasında.
    zambaklar arasında ah ah.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filiz Akın değil Sema Özcan...Daha Filiz akının hayatımdaki yerini anlatmadım yakında anlatacağım nasıl bildin...:))))

      Sil
    2. sema özcana benzediğini okudum ki.
      filiz akını sevdiğim için söledimdi.
      :)

      Sil
    3. Yakındır filizin anlatımı öyleyse..:))

      Sil
  16. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  17. süpersin vallahi ne diyeyim sana,ne güzel yaşıyor ne güzel anlatıyorsun.ayrıca geçmiş olsun dileklerin için de çok teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım Reyhan'cım senin iyi olmana çok sevindim. Öptüm seni..

      Sil
  18. Vuslatcim, simdiii yazdiklarina bayildim:)) Hala ayilamiyorum koss cabuk..saka bir yanada super yazmissin..kendi hatiralarindanmi?? Yoksa aklina gelip yazdiginmi??? Her ne isede gercekten cok cok guzel bir paylasim..olmus oglen hala masa basinda bir elimde kahve bir yandan laoptop ohh habire blog bak...seviyorum yazdiklarini..ha tabiki senide canimcim:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Uzak uzak diyarlardaki dost bahçem yan sutüna bakarsan bu yazdığım hatıraların ilk bölümünden bu güne kadar neler olmuş anlarsın. Bu yaşanmış olaylar hep hafızadan gelen ve hakiki şeyler yaşan kimmi tabiki hatırlayıp yazan..Bende seni çok seviyorum..Musakkayla imamı bayıltsanda tatlı sevimli dostluğunla beni ayıltıp kendine bağlayansın...Kocaman sarıldım sana.:)))

      Sil
  19. Çok hoş, görsellerle güzel bir anlatım... Ancak gerçek mi öykü mü anlayamadım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet birinci bölümden bu güne kadar herşey gerçek.. Sevgilerimle..

      Sil
  20. Canim ya cevaplarinda senden guzel bir omursun, buda kisilik meselesi...candan mi candan..tatli mi tatli:)))yan tarafa baktim..halada bakiyorum cogunu da okudum ama arada kacanlarida yakalayacagim yakinda :)))
    Gonlunce bir hafta sonu diliyorum, kocaman sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bebem hepsi siralı tencerem kaynıyorun üstünde 1-16, 16-30, 31-.. gibi:))

      Sil
  21. ablam ya senin duyarlılığın teee çocukkene başlamış ay kıyamam ben sana ya :) birde salam sosisi yemediğini biliyordumda böyle bir nedenden olabileceğini inan tahmin etmemiştim...
    Ama bu yazılar su gibi akıp gidiyorki insan devamını bekliyor haliyle,seçtiğin görsellerde cuk die oturunca,görsel roman sanki mubarek :)off hadi susimde diğer bloglarda konuşacak çene kalsın bende :)
    öpüyorum seni..

    YanıtlaSil
  22. Hayırlı cumalar dilemek istedim sana Vuslatım
    Dualarımız kabul olsun
    Sevgiler:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canımın içi. Sanada ve tüm dostlarada hayırlı cumalar...Öptüm...

      Sil
  23. Yerim seni de ilaç kutularını da :) arkası yarın tadında bayılıyorum bu ayak izlerine.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende seni yerim Luck..İyi sabahlar, hayırlı cumalar...

      Sil
  24. Ben geldim hayırlı cumalar ablacım nasılsın:))
    Kalemine sağlık sosisi bende sevmem sayende güzel bir düğüne katıldık yedik içtik kalabalıkta başı ağrıyanlara arı kesicide var.
    Oh daha ne olsun hoş sıhbet muhabbet çok güzeldi:)))

    Ablacım hemen not düşeyim
    küçük 3lü paket instant mayanın bir taneside olur.
    Büyük paketde olur ama o zahmetli önce 2 yemek kaşığı maya ılk suya koy 2 kaşık şekerle onun azı kapalı kabartıp sonra malzemelere koycaksın şekerin geri kalanını içine eklersin.
    Saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Ayşem ben küçük paket tercih edeyim o zaman.. Sevgilerimle..

      Sil
  25. Bayıldım bu bölüme de.... Sinema hikayeni de bekliyorum merakla Vuslat Abla'cım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. cANIM YAKINDA YAZACAĞIM. öPTÜM SENİ..

      Sil
  26. Ama sen çok yetenekliymişsin bu konuda (k.bakma canım yeni öğreniyorumda :P) maşallah. İnsan kendisini kaptırıyor okurken. Kalemine sağlık canım :)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  27. beni şımartıtusn Zişuurum.. Canım benim..

    YanıtlaSil

Yorumlarınız beni mutlu ediyor.. Ziyaretiniz için teşekkürlerimle. Sevgilerimle..