23 Mart 2012

İŞTE O DÜNLER, GEÇMİŞTE KALAN GÜNLER.. -13

Kaloriferli ev.. -13

Karşıyaka çarşı girişi.
Hurra, cümbür cemaat çıktık Karşıyaka vapur iskelesinden, Sahil caddesinin ortasına.
Tam karşımızdaki sokak bizim Konak'daki Kemeraltı Caddesine benziyor. Kalabalık bakımından. Annem yanındaki komşulara:
-Bundan sonra bir ayağımız Karşıyaka'da diyor. Behire burada, Gülseren burada, ahretliğim Zekiye burada, Şadiye burada..
Karşıyaka'yı sevdim dedim de neyini sevdim ki?. Neresini gördümde sevdim?. Ben galiba Karşıyaka'ya gelmek üzere yapılan bu vapur yolculuğunu sevdim, Karşıyaka'nın vapurdan görünen o güzel sahil yolunu sevdim.  

Karşıyaka sahil yolu.

Caddeye çıktık. İskeleyi arkamıza aldığımızda sol tarafımızda kalan apartmanlar; beyaz mermer girişlerinin kenarlarındaki demirlere sarılmış begonvilleri, yasemen ve sarmaşık gülleri ile çok şık görünüyorlardı. Biz sağ tarafa yöneldik.
Sağımı-solumu öğrendim. Nasılmı?: sağ omzumda iyilik melekleri olurmuş, yaramazlık yapmazsam defterlerine bu çocuk iyi diye yazarlarmış. Sol omzumdakiler kötülük melekleri. Bunlarda yaptığım yaramazlıkları yazıyorlarmış. Bu çocuk kötü, bunu cezalandıralım, cehennemde yansın.
Sol tarafımı sevmiyorum. Sol omzumu, sol gözümü, sol elimi..


İskelenin sağ tarafı.
Evet sağ taraftan, deniz kenarından yürüyoruz. Herkes çocuğunun elini tuttu. Denize düşmesinler, caddeye çıkmasınlar diye. Havanım teyze bile Nerminin elini tutuyor. Benim elimi tutan yok. Ama çok usluyum. Denize düşmüyorum, caddeye çıkmıyorum, yaramazlık yapmıyorum. Annemin yanıbaşında uslu uslu yürüyorum. Melekler bugün bana iyi çocuk diyecekler. 
En uçta caddenin kıvrımında denize doğru uzanmış boş bir alan var. O alanın karşısında tam köşede ise kocaman bir apartman. Annem apartmanı göstererek:
- Şu büyük apartmanda oturuyor Vecdi'ler. Onun köşesinde solda ki sokağa döneceğiz. Birkaç bina sonrada Gülseren'in evi.
Vecdi bey, eşi Tuna hanım, çocukları Derya ile Fahri, Vecdi beyin annesi Şadiye hanım teyze bu apartmandaki evlerinde yaşıyorlar. Nermin ve Nesrin bu apartmanın yanındaki ağacın dibinden sola kıvrılan sokakta oturuyorlardı.
Derya'ların apartmanın oradan karşıya geçtik Sokağı kıvrıldık. Birkaç bina sonra solda gri bir apartman önünde lastik oynayan birkaç kız ile bali bali oynayan yaşça biraz daha büyük iki kız vardı. Nesrin üçüncü kattaki evlerinin balkonunda misafirleri bekliyordu. Bizi görünce çığlık çığlığa bağırdı :
-Cicianne, cicianneee. İçeri doğru dönüp:
-Annee, ciciannemler geldi. Misafirler geldiii. 
Yukarı çıktık. Gülseren abla, amanda aman kimler gelmiş, hoşgeldiniz, hoşgeldiniz, sefalar getirdiniz diyerek her zamanki gibi güler yüzle karşıladı bizleri. Herkese tek tek sarıldı, öptü. Çocukların başını, yanağını okşadı.
O güne dair hatıralarıma çakılan belli başlı birkaç ayrıntı dışında gün nasıl geçti, akşam nasıl oldu çok fazla şey hatırlamıyorum. Hatırladıklarım:
-Galiba vapura ilk defa bindim.
-Cam kenarına oturamasamda vapur yolculuğu çok güzel.
-Karşıyaka'yı hemen sevdim. Deniz kenarında üstünde bir yığın palmiye ağaçları ve güzel çiçeklerden girişlere sahip apartmanların olduğu geniş bir caddesi var.
-Derya'ların binasını gördüm (Derya'lar çok zengin herhalde. En güzel apartmanda onlar oturuyorlar.).
-Kek diye bişey yedim(çok güzeldi).
-Peynirli puf böreği de yedim(peynir hiç kompartıman gibi kokmuyordu).
-Kaloriferli apartman ne demekmiş gördüm sonunda(hala kalorifer neymiş anlamadım ama).
-Komşular çitlenbik eve iyice alıştı,uyum sağladı değilmi F...... hanım dediler anneme(eve alışmak ne demek ki?. Uyum sağlamak!).
-Alıştı, alıştı dedi annem. Gerçi mızmız, herşeyi yemiyor, peynir pişmemişse ağzına koymuyor. Boğazına göre olursa löp löp yutuyor. Konu komşunun evinde tuvalete giriyor evde girmiyor. Çok konuşuyor, herşeyi soruyor,...

Anladım. Ben yaramazmışım(melekler bana ceza verecek, ateşe atıp yakacaklarmış yaramaz çocukları. O zaman bende yanacağım, bende yanacağım. Ben çok yaramazmışım, mızmızmışım bende yanacağım. Korkuyorum, çok korkuyorum.).
Olsun, bu gün güzel geçiyor. Kek yedim, börek yedim, sık sık tuvalete girdim.
Akşam olacak. Babam gelecek. Aferin benim kızım çok uslu diyecek. Melekler beni çok sevecek.
./..
  

28 yorum:

  1. Bu bölümde anlattıklarınızla ben de Karşıyaka'yı görmüş gibi oldum. Fotoğrafların katkısınıda unutmamak gerekir. Eline sağlık güzel bir anlatım ile okuyucuyu çekiyorsunuz.

    YanıtlaSil
  2. Senin şu anlatımalrın yokmu bitiyoruuuuuum..
    Seni tanımayı çok isterdim..
    Sevgiler canım..

    YanıtlaSil
  3. Teşekkür ederim Hüseyin bey küçük kız ancak bu kadar ayrıntı hatırlayabildi. Saygılar..

    YanıtlaSil
  4. ah o minik kız çocuğu...ah :(
    büyüsün istiyorum artık...büyüsün ve bir daha üzülmesin...

    YanıtlaSil
  5. Güzel bir sayfa güzel bir anlatım yüreğinize sağlık devamını beklerim sevgiler

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Meliha o küçük kızda gelecek birkaç yıl sonra Manisaya. Ben gelince arayacağım seni. Bende tanımak isterim senin o gülen gözlerini..

    YanıtlaSil
  7. Ah Aynurcum ah kolay büyümüyor inan. Yüreği küçük ve buruk kaldı..:((
    Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  8. Devamı gelecek sevgili sayanlaruya.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  9. Hatıraların ayak izleri...
    O minik kız şimdi büyüdü ve hala sağ yanını çok seviyor..Yıllar sonra sol yanında çok değerli bir şey keşfetti
    onu o yapan değerlerin orada var olduğunu...
    O minik kız şimdi büyüdü ve bir şey daha öğrendi neden çınarları çok sevdiğini ve neden bir çınar olmak istediğini..Göçmen kuşlar ilk yuva seçimlerini çınarlar üstüne yapmak isterdi..Çınarlar yaprakları arasında korurdu yumurtadan çıkan minicik yavruları..O yavru büyür göç eder ve yalnız başına gene aynı yuvaya dönerdi...
    Küçük kız büyüdü ve öğrendi..
    Yaradandan ötürü yaradılanı sevmeyi öğrendi ve yazın kuru sıcaklığında balkonuna kuşlar için su koymaya başladı...Kışın da ekmek kırıntıları...
    O kız büyüdü ve bir çınar gibi sevgi dallarını uzatıyor...
    O kız benim can dostum oldu yıllar sonra bir çoğunun olduğu gibi...
    Sevgilerime Muammer

    YanıtlaSil
  10. O kadar güzel anlatıyorsun ki , hatıraların ayak izini kitap haline getirsen , elimden bırakmadan keyifle okurum canım . Küçük kıza mutlu haftasonları .

    YanıtlaSil
  11. Sevgili can dostum 739 yaşındaki arkadaşınız ağlıyor şu an. O çınar ,ulu çınar, ağlayan çınar benmiyimki?.Sevgi ve saygılarımla..

    YanıtlaSil
  12. Zeynepcim bu dizi bittiğinde hala yayımlat dersen seni dinleyeceğim. Ön sözünde sendende bu teşvik edici yorumlarındanda bahsetmeme izin varmı?.
    Canım şaka bir yana yayınlanmaya layık görmen bile gurur verici..Sevgiler. Sanada iyi hafta sonları.

    YanıtlaSil
  13. okudukça...
    bunca şeyi hatırlıyor olmana şaşırıyorum....
    ve merakla devamını bekliyorum...

    YanıtlaSil
  14. izler derinse hatırlanıyor cep aynam..Sevgiler.

    YanıtlaSil
  15. Zevkle okuyorum yazılarını, 14 ne zaman çok bekletme bizi lütfen..

    YanıtlaSil
  16. Bu sefer ağlamadı benim küçük kızım korkuları olsada sakin bir gün geçirmiş sevindim ... Rabbim bu küçük kızın o küçücük yaşında yaşadığı onca hüzünün acının mükafatını ona şimdi versin sevdikleriyle hep huzurlu ve mutlu olsun ... Mutlu ol vuslat ...

    YanıtlaSil
  17. EEn kısa zamanda mini mutfağım. En kısa zamanda.Teşekkür ederim.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  18. amin salişcim cümlemize.Sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  19. Küçük kızın bu sefer güzel bir gün geçirmesi ne güzel.
    O küçük kız şimdi kızlarıyla aiesiyle mutlu yaşasın,hep mutlu olsun:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  20. Bir Vuslatname yazmalısın.. Yada bu anıları bir Hatıraname de toplamalısın. Kekin kralını yapar Vuslat.:)

    YanıtlaSil
  21. sen çok geziyon galiba.
    :)

    YanıtlaSil
  22. Merhabalar,

    Ne mutlu size ki, böyle güzel bir şehirde yaşamış ve şimdi de bu güzel şehirdeki yaşanmış o güzellikleri bizlerle paylaşıyorsunuz. Teşekkürler.

    Selam ve dualarımla.

    YanıtlaSil
  23. Çok teşekkürler sevalce lezzetler artık mutlu:)

    YanıtlaSil
  24. Sevgili Luck: bende özledim bende, bir resmin kaldı bende...

    YanıtlaSil
  25. Sevgili deeptone eh biraz:)) gezecem gezecem az kaldı çok gezeceğim.Sevgiler.

    YanıtlaSil
  26. Teşekkürler recep bey evet orası, o şehir güzeldi..Sevgiler.

    YanıtlaSil
  27. Dediğiniz gibi yaptım-yapıyorum geriye dönüp okuyorum yazılarınızı. Kafamda her şey daha berraklaşıyor ve daha iyi anlıyorum. Devamını merakla bekliyorum.

    Ki geçen gün yorum yaptım ben bu yazınıza ama yok :(

    YanıtlaSil
  28. Canım aslıcım bazen bende geriye dönüp bakıyorum ve yorumları göremiyorum blogspotttan kaynaklanıyor herhalde. Sevgiler.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız beni mutlu ediyor.. Ziyaretiniz için teşekkürlerimle. Sevgilerimle..