kızamık şekeri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kızamık şekeri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Ekim 2012

İŞTE O DÜNLER, GEÇMİŞTE KALAN GÜNLER.. -33



LOĞUSA ŞERBETİ..33




Bebeğin ismini Fadıl bey amca koydurdu diye hatırlıyorum. Bir hoca çağırdılar eve, bebeğin kulağına adı ezanla okundu. Tercih ablamın ve Duygu eniştemin miydi?, yoksa Müzeyyen teyze ve Fadıl bey amca böyle mi uygun bulmuştu bilmiyorum. 

Kıbleye yönelip 3 kez: 
*senin adın Melih
*senin adın Melih
*senin adın Melih diyen önce hocaydı, sonra Fadıl bey amca tekrarladı.

Evdekilere bebek tek tek tekrar gösterildi, adınla yaşa, çok yaşa dendi ve arka odaya uyutmaya götürüldü..

Tepside bardak bardak loğusa şerbetleri, başta hoca efendi olmak üzere herkese ikram edildi. 


Bayanlar başladılar loğusa şerbetinin faydalarını, sakıncalarını, yapılışını herşeyini anlatmaya:

*yarım kilo loğusa şekerinden oldu 20-25 bardak şerbet..
*abla beyaz şeker de koydun değil mi?
*koydum, koydum. 5-6 bardak şeker koydum, bir iki parça ağaç tarçın, karanfil ve karabiber tanesi attım tülbente. Pek güzel oldu.
*abla karabiber acı etmedi mi?. Süte zarar vermesin sakın.
*yok anacım 2-3 tanenin ne zararı olur, bilakis faydalı bile.
*al al iç bir bardak daha. Yarın taze taze yine kaynatırız. Dök üstüne bolca kavrulmuş bademi, iç afiyetle..

Bunlar ve daha başka sohbetler sürdü gitti bütün akşam..

Herkesler çok mutlu. Aslında bende mutluyum.  Artık teyze oldum. Bebek bana , ay bebek değil Melih bana teyze diyecekmiş. Belki de abla bile dermiş. Yaşlarımız yakınmış.. mış, mış. Bazıları kıskanmayayım diye gönlümü alıyorlar. Annemin aklına bile gelmiyorum yine..

Neyse şerbeti çok sevmedim. Tarçın ve karanfil kokusu çok sarmadı beni. Şerbet aşırı tatlı. Eğer kavrulmuş badem yemek istiyorsam, içmeliyim bunu. 

Usulca mutfağa giriyorum, şerbetimin üstüne su dolduruyorum ve en üste at biraz daha badem. Oh buz gibi. Çok kararında tatlı ve çok güzel oldu şimdi.

Loğusa odası çok süslü. Karyola takımları, kurulan beşik, ablamın saçındaki kırmızı kurdela, her şey şahane..



Loğusa odaları...


Uyku vakti geldi. Melih ağlıyor, misafirler gidiyor. Bizde yarın dönecekmişiz evimize..


***



Melih büyüyordu. 
Melih büyürken, ablamın sorunları da büyüyormuş bilemedik. 
Hemen fark edemedik..

Hayatımıza Melih girdi gireli; Melih aşağı, Melih yukarı. Güldü, ağladı, karnı ağrıdı, altına yaptı. Besle, gazını çıkar, altını değiş.. Annem için varsa Melih, yoksa Melih..

Babam için, canım babam için; varsa ben, yoksa ben. Omuzlarına çıkarıyor, seyrekleşmiş azıcık saçlarını taratıyor. Tıraş olacağında, köpürtme fırçasını ben tutuyorum. Yüzünü ben sabunluyorum. Yanağını keserse, kesiğine tebeşiri ben basıyorum..

Babam beni çok seviyor. Yeğenimin kuzusu, benimde kuzum diyerek seviyor.
*kızım, şimdi evimizin iki kuzusu oldu, biri sen, biri kardeşin Melih. O azıcık büyüsün seninle oynayacak, sen ona bakacaksın, ablalık yapıp koruyacaksın. Kollayacaksın.

Ben ikinizi de çok seveceğim. O küçük diye annen ona bakacak, ben sana..Haydi git şimdi sokakta çocuklarla oyna. Yakında seni hayvanat bahçesine götüreceğim, açık hava sinemasına, denize, lunaparka, fuara daha bir çok yere götüreceğim.. Artık seninle daha çok gezeceğiz. Sadece ikimiz..

Hayatımıza Melih girdi gireli birçok şey değişti, değişecek gibi..

Mesela, annem daha az kızıyor, daha az dövüyor beni. Çünkü ablamı, kardeşim Melih'i daha çok düşünüyor..

Mesela, bir çok yeni yere gideceğiz babamla. Daha önce oralara gittim mi, gitmedim mi yada bazılarına gittim, bazılarına gitmedim mi? bilmiyorum, ama çok heyecanlıyım..

Mesela, Gülseren ablalara daha çok gidiyoruz. Erkenden onların Karşıyaka'daki evlerine gidiyor, daha sonra ablama geçiyoruz. Ablamdan akşam üzeri kalkıyor, Gülseren ablaya dönüyoruz. Annemle Gülseren abla dertleşiyor, ağlaşıyor, akşam yemeğinden sonra ise evimize geliyoruz. Annem beni bazen Gülseren ablalarda bazende ablamın sokağında oturan yeğeni Sevim ablalarda bırakarak geçiyor ablama. Biraz kaygılı, biraz telaşlı, biraz üzgün..

Mesela, mesela. 

Hayatımda o günlerde birçok hareketli gün oldu gibime geliyor şimdi. 

Hepsini hatırlayamıyorum..

Günler su gibi geçiyor, mevsimler değişiyor. Melih hızla büyüyor..

Şerbetin üstündeki bademler bitti, doğum heyecanı etkisini yitirdi..

Havada gerginlik kokusu, Karşıyaka'dan İzmir'e doğru 'sert bir fırtına' geliyor gibi..

Hayırlısı..