Harita, fotoğraflar ve bilgiler netten. Ben okudum, aydınlandım. Acının nasıl bir süreçte başladığını anladım..
Çok üzülüyorum. İnsanlık adına, inancımız adına, sessiz kalıp seyreden ülkeleri görünce kahroluyorum..
Allahcc, şu mübarek günlerde, Kadir gecesi arifesinde tüm mazlumların, tüm masumların zaferini nasip etsin.
Dünyada savaşlar bitsin.
Zulümler bitsin..
Bolluk ve bereket dolu günler, tüm vicdan sahibi insanlığın yanında seyretsin..
Şimdiden bin aydan hayırlı Kadir Geceniz ve Ramazan Bayramınız mübarek olsun.
Dualarınız kabul olsun.
Acılar son bulsun..
İsrail, Filistin`i nasıl işgal
etti? 14 mayıs 1948`de bağımsız İsrail Devleti`nin kuruluşundan bu güne
haritadaki değişim sizi de çok şaşırtacak. İşte 64 yıllık kanlı işgal hikâyesi…
Aslında
bölgede her şey 1917 yılında imzalanan ve Osmanlı`dan kopuş anlamına gelen
Balfour Deklarasyonu`nun imzalanması ile başladı. İngiliz bakan Arthur Balfour,
Siyonistlerin lideri Lord Rotshild`e resmi bir mektup yazdı. İngiltere`nin
Filistin`de bir Yahudi devleti kurulması için Siyonistleri sonuna kadar
destekleyeceği yazıyordu.
Bu
deklarasyon uyarınca Yüz binlerce Yahudi Siyonizm projesi kapsamında İngiliz
mandası altındaki Filistin`e göç ettiler.
Planlı Yahudi göçü ve bunun sonucunda Filistin`de Arapların 6`da 1`i kadar çoğalan Yahudi nüfusuna karşı bir tepki olarak Nisan 1920`de iki büyük Filistin ayaklanmaları yaşandı. 1947de İngiltere, Filistin sorununun çözümünü Birleşmiş Milletler`e devretti. Birleşmiş Milletler Filistin`i iki parçaya böldü. Filistin bu fikre sıcak bakmamasına rağmen, 33 ülkenin oyuyla bu plan kabul edildi. Bir yıl sonra 14 Mayıs 1948de İsrail bağımsızlığını ilan etti.
Planlı Yahudi göçü ve bunun sonucunda Filistin`de Arapların 6`da 1`i kadar çoğalan Yahudi nüfusuna karşı bir tepki olarak Nisan 1920`de iki büyük Filistin ayaklanmaları yaşandı. 1947de İngiltere, Filistin sorununun çözümünü Birleşmiş Milletler`e devretti. Birleşmiş Milletler Filistin`i iki parçaya böldü. Filistin bu fikre sıcak bakmamasına rağmen, 33 ülkenin oyuyla bu plan kabul edildi. Bir yıl sonra 14 Mayıs 1948de İsrail bağımsızlığını ilan etti.
5
Haziran 1967de 6 gün savaşı başladı. Orta Doğunun haritası bu savaşta değişti.
Israil Gazze ve Sina yarımadasını Mısır`dan, Golan tepelerini Suriye`den aldı
ve Batı Şeria ile Doğu Kudüs`ü işgal etti. İsrail toprakları bu savaştan sonra
neredeyse 2 kat büyüdü. Birleşmiş Millet bu savaştan sonra 242. kararını alıp
İsrail`in bu savaşta kazandığı toprakları işgal edilmiş olarak kabul ederek,
bir an önce çekilmelerini istedi ancak İsrail, 500.000 Filistinli`nin mülteci
durumuna düştüğü bu savaş sonucunda işgal ettiği topraklardan çekilmedi. 1982de
Ariel Şaron, savaşı başlattı. Binlerce Filistinli sivil öldürüldü.
1994te
Filistin Özgürlük Harekatı ve İsrail Kahire`de görüştü. Bu görüşmelerde yapılan
anlaşmanın sonucunda İsrail`in Gazze`nin çoğunu ve Batı Şeria`daki Erila
şehrini Filistin`e bırakmasına karar verildi. 2006-2007 yılları arasında Bu kez
El Fetih ve Hamas arasındaki çatışmalar gündeme damgasını vurdu. Bağımsız
Filistin için mücadele eden bu iki gücün birbirine düşmesi İsrail`in işine
yaradı.
Uluslararası
kamuoyu, İsrail yönetimine Batı Şeria`da daha fazla Yahudi yerleşimi yapmaması
çağrısında bulundururken İsrail İşgal haritasını büyütüyor. Yaklaşık 6 ay önce
Savunma Bakanlığı’nın ortaya çıkan haritası, bu topraklarda sistematik bir
işgal olduğuna yönelik şüpheleri güçlendirmişti. Batı Şeria ve Gazze`de yaşayan
Filistinlilerin, Toprak Günü anması için kitlesel eylemler düzenlediği günlerde
ortaya çıkan harita, tartışmalara neden olmuştu.
Dror
Etkes adlı bir yerleşim karşıtı eylemcinin bilgi edinme hakkı kapsamında
bakanlığa başvurmasının ardından yaklaşık 6 ay önce yayınlanan haritada, Batı
Şeria`da İsrail`in sistematik bir işgali olduğuna yönelik iddiaları tekrar
gündeme getirmişti.
Harita,
İsrail yönetiminin gizlice Batı Şeria`da ki toprakları parsellediğini ve
buralara yerleşimler inşa edildikten sonra adlandırdığını ortaya koymuştu.
Etkes,
haritada İsrail toprağı olarak belirlenen bölgelerin, İsrail`in Batı Şeria`da
inşa ettiği duvarla ayırdığı Filistin topraklarını da kapsadığının altını
çizmişti.
Tel
Aviv, Lahey Adalet Divanı`n da bu duvarın güvenlik gerekçesiyle inşa edildiğini
ileri sürmüştü. Batı Şeria`yı parçalara ayıran duvar, Filistinliler tarafından
“işgal duvarı” olarak adlandırılıyor. Haritadaki parsellerin duvar ile
kesişmesi, İsrail`in resmi teziyle çelişiyor.
Haritada
belirlenen 569 parselin toplam kapladığı alan, 627 kilometrekareye ulaşıyor. Bu
da Batı Şeria`nın yüzde 10`una tekabül ediyor.
Etkes`e
göre, yerleşimler sistematik olarak büyütülüyor. Bu da İsrail`in uluslararası
hukuku ihlal ettiğine işaret ediyor.
1990`dan
sonra inşa edilen 23 “yasal olmayan yerleşim”, haritada “uygun araziler” olarak
gösteriliyor. Etkes, bu durumun işgali genişletme politikasının bir parçası
olduğunu savundu. Haritada dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise bazı
isimlendirilmiş parsellerin, yasal olmayan yerleşimlerle aynı adı taşımaları ve
bunlardan sadece birkaç kilometre ötede olmaları.
Etkes,
İsrail`in böylelikle yerleşimleri bu alanlara doğru genişletmek istediği
sonucuna vardığını söylüyor.
Birleşmiş
Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi, Batı Şeria ve doğu Kudüs`te Yahudi
yerleşim birimlerinin inşaatını incelemek için bir heyet göndereceğini
açıklamıştı.
İsrail
yönetimi ise BM heyetinin ülkeye sokulmayacağını duyurmuştu. İsrail`in Golan
Tepeleri, Batı Şeria ve Doğu Kudüs`te yerleşimleri bulunuyor. Uluslararası
Adalet Divanı, bu yerleşimlerin yasa dışı olduğuna karar vermişti.Benim adım hâla Filistin.. Ya sizin?.. |
insan işte böle bişi.
YanıtlaSil:(
SilFilistin, Suriye, Irak, Afganistan, Somali, Pakistan, Arakan ve sayamadıklarım..
YanıtlaSilO masum insanlara katledilen sabilere içim yanıyor..
ALLAH kahretsin bu israili demekten başka elimden bir şey gelmiyor ya..
Üzüntümden ve acizliğimden bende kahroluyorum...
Bende hemde çok..:(
SilMalesef:(
YanıtlaSilÇok maalesef :(
SilMerhabalar.
YanıtlaSilİslam coğrafyası kan ağlıyor. İsrail Filistin'de sivil, kadın, yaşlı, hasta ve çoluk çocuk demeden hunharca ve vahşice katliam yapıyor ve tüm dünya bu mezalimi seyrediyor. O halde iş kime düşüyor, yine müslüman ülkelere düşüyor. İsrail'in yaptığı bu insan kıyımı, elbette insanım diyen merhametli ve vicdanlı herkesi üzüyor. Ama, üzülmek bu mezalimi durdurmaya ve mazlum Filistin halkına bir yarar sağlamıyor. Filistin davasına sahip çıkmak insanlık borcudur. İsrail'in ve ABD'deki lobisinin gücü, ekonomik ve bilimsel üstünlüğünden geliyor. Filistin'e adalet gelecekse bunu sağlayacak güç, bilim ve teknolojiye, entelektüel kapasiteye dayalı akıllı politikalardan geçiyor. Cenab-ı Hakk, İsrail zulmüne karşı, Filistin halkının yanında yer alsın, yar ve yardımcısı olsun. Hayatını kaybeden Filistin halkına da rahmetiyle muamele eylesin.
Selam ve dualarımla birlikte en Güzel'e emanet olun.
Amin inşallah:(
Silçok üzgünüm çok. Emeğine sağlık bu konuyu iyi araştırmışsın.
YanıtlaSilBende çoook üzülüyorum. Çok..:(
SilAh Vuslat ABla benimde içim nasıl yanıyor savaşı ve masum ölen sivilleri düşündükçe, fotoğrafları gördükçe...
YanıtlaSilÜlke politikaları yüzünden ne oluyorsa sivillere oluyor.
Allah yar ve yardımcıları olsun Filistin'in.
Sorama Gülşahım. Gece gündüz yanıyor içimiz.. :(
Silbilgiler için çok teşekkürler...
YanıtlaSildünya politikasını özetleyen en iyi deyiş bence şudur filler tepişirken çimenler ezilirmiş...
ülkeler politikacılar makro düzeyde birbirlerini yerken mikro düzeyde masul halka olur olan...
acı ama gerçek... acı gerçek...
Bu bir soykırım..Hemde soykırım yapmaması gerekenlerin uğradıkları soykırımdan daha beter yaptıkları soykırım. :( Üzücü..
Sil