Biliyorum çok uzun zaman oldu.
Dilimde hep şu tekerleme:
-Komşu, komşu !
-Hu,
hu!
-Oğlun
geldi mi?
-Geldi
-Ne
getirdi?
-İnci,
boncuk.
-Kime,
kime?
-Sana,
bana.
-Başka
kime?
-Kara
kediye
-Kara
kedi nerede?
-Ağaca
çıktı
-Ağaç
nerede?
-Balta
kesti
-Balta
nerede?
-Suya
düştü.
-Su
nerede?
-İnek
içti.
-İnek
nerede?
-Dağa
kaçtı.
-Dağ
nerede?
-Yandı,
bitti kül oldu.
- külünü ne yaptın?
- sattım
- parayı ne yaptın?
- kına aldım.
- kınayı ne yaptın?
- sakalıma sürdüm.
- vay senin sakalına vay.
-Komşu komşu işin bitti mi?.
*Eh bitti gibi.
-Neler yaptın peki?
*Neler yapmadım ki.. Kızım geldi yazdım biliyorsunuz. Uzun süre yazamazsam diye 'Siyah Kuğu'mun sorularına cevap verdim, o yazımı da bir buçuk aydır okudunuz durdunuz :).
Sonra uzun süredir düşündüğümüz ama bir türlü yapmaya cesaret edemediğimiz bir şey yaptık, ev aradık. Kendi evimizi kiraya verdik. Çok uzun yıllardan sonra kiracı olduk. Taşınacağımız eve tadilat yaptırdık(belki almayı düşünüyoruz bu evi). Tadilat bitti, taşındık. Tam olmasa da biraz yerleştik. Sonra 'Damat Oğlumuz' geldi. Küçük bir odamız var, henüz yerleştiremediklerimizi oraya tıkıştırıp kapısını kilitledim. Damadımı merak eden, onunla tanışmak isteyen arkadaşlarımızı ve kızımın arkadaşlarını yemeğe çağırdım. Güzel bir davet oldu. Birkaç günlük misafirlikten sonra o Londra'ya döndü bende küçük odaya kilitlediğim yorgunluğuma geri döndüm.
Her şeyleri yerine yerleştirdim sanmayın, daha yapılacak çok şey var:(
Ama gel gör ki izin bitti. Dün gece yarısı 01.30'da ütü masam ile vedalaştım. Bu sabah işe gidebilmek için artık kendimi uykunun kollarına attım.
-Peki ne getirmişler gelenler?.
*İnci boncuk. Tabak çanak. Fil mil. Börek çörek. Pasta masta.
-Kime kime?.
*Eee tabi ki evdeki herkese.
-Başka kime?.
*Sevimli köpeğimiz 'Şeker'e.
-Şeker nerede?.
*Balkonda, salonda, antrede, banyoda kısacası evin her bir köşesinde, koklama ve öğrenme turunda.
-Yeni ev nerede?.
*Güzel bir sokağın üzerinde. Önü manzaralı, yan tarafı ağaçlarla kaplı. Sonbahar yatak odam dahil birçok penceremde yani :))
-Tam nerede, tam nerede?.
*Adrese dayalı kayıt sisteminin 3. satırında.
-Üçüncü satırda ne yazıyor?.
*Silgiyi alırsam elime, soruları siler cevaplara gülerim yazıyor..
-Silgi nerede?.
*Yuh! artık bir buçuk aydır tekerlendirilip yuvarlandırılmak için mi bekledik adam gibi bişeyler yazaydın ya diye bağırarak salladığım sağ elimde. Oldu mu?.
-Vay senin yorgunluğuna, yorgunluktan edepsizlenmene vay. Düzelirsin en kısa zamanda inşallah vay vay!!.
***
Tekerlelendim, mekerlendim, sizi okumadığım günlere hayıflandım:(
Size bir klip.
Yorgunum demesinden öte bu günkü durumumla alakası yok.
Evimi seviyorum.
Balkonumdan görünen gece manzarasını seviyorum.
Kış balkonumu seviyorum. Gecenin sessiz zamanlarında, sessizliğin sesini dinlemeyi seviyorum.
Ama en çok sizi seviyorum.
Döndüm, dönüp gelmeyi, sarılıp sarmalanmayı, özlemeyi özlenmeyi seviyorum.
Ben zaten her şeyi seviyorum.
İki böceğim başta olmak üzere yaratılan her şeyi...
Gecenin sessizliğini seviyorum. |
Gecenin gölgelerini.. |
Gecenin taa ötelerdeki ışıklarını.. |