02 Mayıs 2012

İŞTE O DÜNLER, GEÇMİŞTE KALAN GÜNLER.. -18


Dikiş Makinası.. -18

Burada 5 yaşındayım. Şimdi hala dört yaşımı anlatıyor olabilirim; ama ne yapayım zaten topu topu 2 tane tek başıma çekilmiş fotoğrafım var. 

Yaz sıcakları bastırdı iyice. Gündüzler hiç çekilmiyor. Akşamlar daha güzel, daha az sıcak, daha mutlu. 

Akşamlar da babam var, radyo var. Konu komşu gezmeleri var. Kah biz gidiyoruz, kah komşular geliyor, bazende çocuklar sokakda oynarken hanımlar, sokak şavkının aydınlattığı kapı önlerinde oturup sohbet ediyorlar.


Bu kapı önü sohbetleri çok güzel. Herkes herkese bişeyler anlatıyor. Bazen çocuklarını ve onların becerilerini, bazen de çekilmez hayatlarını yada özlemini çektikleri yaşamları.

Tabak tabak bardacıklar, erikler, yenidünyalar, vişneler, birazda kiraz yada kelle çiğdemler. Mevsimde ne varsa, küçücük bahçelerinde ne olmuşsa. Herkes herkese ikramda bulunuyor, yazın dayanılmaz sıcağı sohbetle unutuluyor..

Gülseren ablalar taşındığından beri onların evde kim oturuyor, tamamen boşalttılarmı yoksa daha eşyaları varda, ev sadece kullanılmıyormu şimdi düşünüyorum, düşünüyorum lakin bir türlü hatırlamıyorum. Akşamları Mekke merdivenleri üzerindeki evlerde oturanlar bile, bizim çıkmaz sokak daha rahat diye geliyorlar. Başta Gülseren ablaların evinin merdivenleri olmak üzere her bir kapı önünde, kilimler, minderler, birbirini seven komşular ve candan sohbet sesleri; uykunun hakimiyeti başlayana kadar kendi hükümranlıklarını ilan ediyorlar. 

Havanım teyze, daha önce de bahsettiğim gibi, Hamdi bey amcadan çok dertli. Kıskanç, huysuz, titiz, sinirli bir adam deyip duruyor anneme. Bence değil. Diğer komşular varken hiç o konulara girmiyor hep Nerminden, oğlu Sedat veya Saadettin'den bahsediyor. Büyük oğlu Sedat'ın karısı, kalmaya gelecekmiş birkaç gün sonra: 
*gelin yüklü, Sedat'ım bulaşık tozlarını götürecek Denizli'ye. Yanlız kalmasın dedi Hamdi bey. Ne olur ne olmaz. Vakit yakın. Erken gelirse torun yanımızda olsun dedik. Şu lizözü bitirsem de hayırlısıyla, bezlerini dikeceğim, battaniyesinin kenarlarını geçeceğim. Sen bebenin karyola takımını bitirdin mi hanım abla?.

Kimi hanım abla diyor anneme, kimi cicianne. Yenge diyen de var, teyze diyen de. Çok nadir insan F...... hanım der. Havanım teyze sordu, annem dinledi ve dedi ki:
*bitirdim bitirdim. Yardım edilecek başka şey varsa ver yapayım.
Başka çocukların bilmediği şeylerin neler olduğunu öğrenebilirsem, hepsinden daha fazla şey bilirsem, herkes beni daha çok sever. Herkes ve annem. Böyle bir mantık geliştirmiş olmalıyım ki büyüklerin konuşmalarını dinleyip duruyorum.

Yine yeni kelimeler duydum. Yüklü, Lizöz. Unutmadan öğrensem ne olduklarını.

Bu annemin aşağı yukarı 1970 yılında yaptığı kesme işi bir örtü. Ve hala bende...

Annem, dikiş makinasında çok güzel nakışlar yapar. Kesme işinden, sarma işinden; karyola takımları, mutfak takımları, seccadeler, çeşit çeşit örtüler. 
  
Sarma işi ve annem yapmıştı..

Gençliklerinde babam işsiz kaldığında; evin geçimine destek için, annem bu tip el işlerini yapmayı öğrenmiş. Önceleri komşuların el makinasında, örtülerin yan dikişlerini yaparak başlamış işe, sonra taksitle kendi makinalarını almış.
Dikiş için el makinasını, nakış için ayaklı sandıklı nakış makinasını..
El makinasında kasnakla nakış yapmak mümkün olmamış. Paranın, dikişten çok çeyizlik işlerde olduğunu anlayınca da nakışta ustalaşmış..
Önce böyle bir el makinası. Dikiş için.

Sandığın içinden çıkıverdi ayaklı nakış makinası..
Annem, makinalarının başında saatlerini geçirirdi. İşler, işler, işlerdi karanfilleri, gülleri. Bazen muhabbet kuşlarını, bazende melek gibi çocuk figürlerini. Kenarlarda ajurlar, daha üstte asma yaprağı ve üzümler.. 

Tıkıdık tıkıdık tıkıdık. Hızlı hızlı bastıkça ayaklığa ayaklarını, oynattıkça kasnağını bir ileri birde geri, güllerde muhteşem olurdu, salkım salkım üzümlerde..

Tıkıdık, tıkıdık, tıkıdık. Yine benim uykum geldi. Gece oldu, uykunun hükümranlığı komşuluğu yendi.

Tıkıdık, tıkıdık, tıkıdık. Yeni iki kelime, ben böyle bir sesi daha önce duydum mu ne?..

Bir yerde uyumak üzereyim. Bu sesi duyuyorum, yada bu sese benzeyen bir sesi. Bir kadın ağlıyor, ben ağlıyorum, uykum gelince hep bu anı görüyorum. 

Tıkıdık, tıkıdık, tıkıdıkk.......

./..     

24 yorum:

  1. Ne zaman çocukluğunuzu anlatsanız beni bir hüzün kaplıyor hiç bir şeyi unutmamışşınız o kadar güzel anlatıyorsun ki hayranlıkla okuyorum annenizin yaptığı el işleri bana çocukluğumu hatırlattı sevgilerime

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim sevgili sayanlaruya evet çoğu şeyi unutmadım. sevgiler.

    YanıtlaSil
  3. Açıkçası korkuyorum bu yorumumda gelmicek diye ama yazıcam :(

    Çocukluğunun anılarını her seferinde büyük bir merak ve ilgiyle okuyorum ve okuyabildiğim blogları çok seviyorum. Uzun olması beni ayrıca mutlu ediyor, o kelimelerin, anıların büyüsüne kapılıp gidiyorum Vuslatım..

    YanıtlaSil
  4. İlk ilmiği atmaya geldim. Ve çok sevdim. Sıcak, samimi ve içten...
    Merhaba...

    YanıtlaSil
  5. ne tatlı bir resim öyle.Küçük hanımefendi:)Singer dikiş makinası anneminde çeyiziyle beraber gelmiş hala işe yarar.Oğlumun sökülen okul pantolon ceplerini tamir eder durur..

    YanıtlaSil
  6. Seni süslü seni , çantası şapkası , çok şekersin canım .
    İyi akşamlar , öpüyorum .

    YanıtlaSil
  7. Benimde çocukluğumda kapı önünde oturulurdu..Her akşam annem,komşularla çiğdem yer,dedikodu yaparlardı..:))))Bizde arkadaşlarla oynar ve birbirimize korkunç hikayeler anlatırdık.
    Ne güzel günlerdi onlar..
    Beni götürdün o yıllara..
    Canım benim seni en kocamanından öpüyorum.:))

    YanıtlaSil
  8. Öyle tatlı, öyle sıcak, öyle anı kokan satırlar ki... içim ısındı!

    YanıtlaSil
  9. mERHABA FAKECİM. HER ZAMAN BEKLERİM.SEVGİLER.

    YanıtlaSil
  10. nE HOŞ MEHTAPCIM. GÖZÜN GİBİ BAK ONA O ŞİMDİ ANTİKA. SEVGİLER..

    YanıtlaSil
  11. bENDE SENİ ÖPTÜM ZEYNEPCİM..

    YanıtlaSil
  12. BENDE SENİ ÖPÜYORUM GÜLEN GÖZLÜ MELİHACIM. GÖZLERİN HEP HEP BÖYLE GÜLSÜN EMİ..

    YanıtlaSil
  13. TEŞEKKÜRLER NİNİCİM. SEVGİLER.BENDE ÖPTÜM SENİ.

    YanıtlaSil
  14. Merhabalar,

    Hatıralarınızı okurken; geçmişin izlerinde yer alan siyah-beyaz fotoğraf kareleri ve antika ev araç ve gereçleri ile okumaya doyulmaz bir anı defterinin sayfaları arasında kayboluyorum.

    Sevinç ve hüzünlerin de eksik olmadığı ve olmayacağı yaşam denilen gerçeği solurken, sevincin de hüznün de tadını çıkarmasını bilen bir anlatım tarzınız var. Bu da okuyucuya ayrı bir yaşama sevinci katıyor.

    Kaleminiz ve yüreğiniz güçlü ve daim olsun efendim, saygılarımla.

    YanıtlaSil
  15. Sağolun Recep Bey. harika teşvik ediyorsunuz. Çok içten yorumluyorsunuz. Çok teşekkür ederim. Saygılarımla..

    YanıtlaSil
  16. how's life ? yazyam.blogspot.com blogger found your blog via Google but it was hard to find and I see you could have more visitors because there are not so many comments yet. I have discovered website which offer to dramatically increase traffic to your website http://xrumerservice.org they claim they managed to get close to 1000 visitors/day using their services you could also get lot more targeted traffic from search engines as you have now. I used their services and got significantly more visitors to my website. Hope this helps :) They offer most cost effective backlinks Take care. Jason

    YanıtlaSil
  17. benimde anılarımı vanlandırdın,aynı dikiş makinasından annemde de vardı hatta hala duruyor sanırım,ne güzel hatıralar..

    YanıtlaSil
  18. Sevgili anne eli gibi gözün gibi bak o makinaya. hatıralarda hatıralardan gelen materyallerde çok değerli. sevgiler canım.

    YanıtlaSil
  19. Sevgili anne eli gibi gözün gibi bak o makinaya. hatıralarda hatıralardan gelen materyallerde çok değerli. sevgiler canım.

    YanıtlaSil
  20. çocukluğumuzda bu dikiş makinaları olmayan,dikiş dikilmeyen ev yoktu...
    hep dikilirdi giydiklerimiz,
    gidip almak....bilmezdik böyle şey...
    sevgiler vuslatcığım:)

    YanıtlaSil
  21. En baştan beri okudum bu hikayeyi, o kadar merakla bekliyorum ki. Ben neden bukadar hatırlayamıyorum diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  22. eVET SEVGİLİ CEP AYNAM HEP ELDE DİKİLEN ŞEYLERİ GİYERDİK.sEVGİLER CANIM..

    YanıtlaSil
  23. sEVDACIM HER ANIN ÇOOOK MUTLU GEÇERSE VE SEVDİKLERİNİN YANINDAYSAN HER DETAYI HATIRLAMAMAN NORMAL. DETAYLAR YANLIZLIKTA GİZLİDİR ÇOĞU ZAMAN. SEVGİLER CANIMSIN.

    YanıtlaSil
  24. heeey bizimkilerde, büyüklerimde zenıth dikiş makinası var. lizöz dikerler heeep.
    :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız beni mutlu ediyor.. Ziyaretiniz için teşekkürlerimle. Sevgilerimle..