İğde, kavak, tüylü meşe.. -11
Bir kadın hatırlıyorum. Ağlıyor. El sallıyor. Etrafta uzun ağaçlar var. Kavak ağaçları, meşe ağaçları. Ben kompartımandayım. Kompartımanın camında. Cam açık. Tren kalkmak üzere. Bir kadın ağlıyor. Çook ağlıyor. Tren kalkıyor. Düdüğünü çalıyor. Çuf çuf çuf. Bir kadın ağlayarak bana el sallıyor. Yere oturuyor. Hala ağlıyor.
Ve peynir kokusu bana birşeyler hatırlatıyor. O kadın kim. Neden hatırlıyorum. Çok küçüğüm, kafamda boşluklar var.
Mesela trenin arka camını hatırlıyorum. Geride kalan rayları, meşe ve kavak ağaçlarını.
Ve güneşi.
Ağaçlar küçüldükçe küçüldü.
Gün de kaldı arkamızda, güneşde.
Gözü yaşlı kadın kaldı rayların gerisinde, hüzün çöktü benim üzerime.
Babamla içeri girdik. Çok uykum vardı ama kaçtı. O böreği yemedim. Ellerimi, ağzımı yıkadım, koca delikli korkunç tuvalete girdim. Basma pijamamı giydim. Gözümden uyku akmıyor, yaş akıyor.
Şimdi hatırladıklarıma bakalım: bir kadın etrafı ağaçlı bir tren yolu, peynirin ağır kokusu, Basmane, gün batımı veya doğumu, Mukaddes ablanın evi, gri bir gökyüzü, merdivenli sokağın yanındaki 5-6 evlik küçük çıkmaz sokak.
Bir bebek ağlaması ve ninni.
Dandini dandini danalı bebek
Beşiği yeşile boyalı bebek
Uyusun uyusun büyüsün
Parmakları kınalı bebek
Ninni, beni saran bir ninni. Belkide o gün değil çok sonra duyduğum bir ninni. Savrulan yapraklar, dışarda tuvalet yok. Ben sidikli maymunmuşum.
Şırrr. Şırr. Öf ya öf ya, gene yatağı ıslattım. Eyvah. Annem gene beni çok dövecek. Yazın çamaşır sopasıyla, kışın soba maşasıyla.
Şimdi yaz mı?, kış mı?. Yaz, içerde soba yok. iyi işte. Demir maşa daha çok acıtıyor.
Yatağı ıslatınca sopa,
Annemin beni dövdüğünü babama söylersem, yememem gereken bir şeyi yersem yada komşuların yanında yaramazlık yaparsam ÇİMDİK.
Öf ya öf ya gene yatağı ıslattım. Tuvalet mutfağın girişinde, merdiven altı kömürlüğe bitişik. Deliği kocaman. Akşamları deliğin kağağının altından lağım farelerinin sesi geliyor. Çok korkuyorum. Bazen babam gece tuvalete kalkınca bana sesleniyor birlikte gidiyoruz o beni kapıda bekliyor. O zaman hiç korkmuyorum. Bazende yatağı ıslatmayayım diye bütün gün az su içiyorum. Az su, az komposto, az cacık.
Annemde kaldırmıyor beni tuvalete. Keşke karnım acıksa uyuyamasam, keşke birşeyler hatırlasam uyuyamasam.
Keşke ağlayan kadın burda olsa, beni tuvalete götürse.
Hatırlıyorum etrafta ağaçlar var. O kadın bana sarıldı. Kuzum dedi, öptü beni. Sımsıkı sarıldı bana. Sonra bindim trene.
Kimdi. Kimdi o kadın. Bana kuzum dedi. Annem bile demedi o kadın dedi. Annem nerdeydi o zaman. Ağaçlar geride kaldı.
Kavak ağaçları, birde tüylü meşe.
Tüylü Meşe |
Kavak ağaçları. |
Peynir kokusu bana o kadını hatırlattı. Tren istasyonunda ağaçlar vardı, tüylü meşe, iğde birde kavak ağaçları.
O kadının yüzünde gözyaşı, benim küçük yüreğimde sancı...
Gece bitti. Karanlık geçti. Yatağım ıslak. Babam işe gidecek, annem beni dövecek.
./..
Annem beni dövecek dedikçe , benim de yüreğimde bir sancı var ki...
YanıtlaSilgerçek olmasın bu nolur :(
YanıtlaSilannen gerçek annen mi ?
YanıtlaSilCanım zeynepcim geçecek geçecek.Yüreğindeki sancı da geçecek. Öptüm seni.
YanıtlaSilÜÜzgünüm sevgili aşk. Şehirler arası aşk. Ama gerçek...Sevgiler.
YanıtlaSilSevgili elma kurdum cevap hayır.Sevgiler.
YanıtlaSilbir film gibi gözümün önünde canlandı okuduklarım....
YanıtlaSilburnumun direği sızladı...
sevgiler........
Canımsın cep aynası. Üzme kendini, hepsi geçmiş de kaldı..Sevgiler.
YanıtlaSilhatıraların o ayak izleri beni ezim ezim eziyor Vuslatcım...abartmıyorum inan...her bir cümle beni sarsıyor
YanıtlaSilah o minik kız ah...
Ya yine ağlattınız beni :(
YanıtlaSilKeşke gerçek olmasa, olmasa...
Her bir cümle çok derinden geldi aynurcum. Teşekkürler.Canımsın..
YanıtlaSilAslıcım gerçekler acıdır.
YanıtlaSilNot:Bana ismin ne diye sorarlar aslı derim.Çok sevilmiş ilk kadın ismi...
Merhabalar,
YanıtlaSilHatıraların izinden okumaya devam ediyorum. Eksiklerimi de tamamlamaya çalışıyorum.
Geçmişe dönüp bakınca o günleri nasıl yaşadığımızı sadece hatırlayabiliyoruz. Belirgin ayrıntıların dışında diğer teferruatları pek hatırlayamadığımız anılarımız aslında geleceğimize ışık tutmaktadır. Çünkü onlar bizim yaşanmış tecrübelerimizdir de aynı zamanda.
Sizin aklınızda da o yaşlı kadın, peynir kokusu, tren, babanız ve yatağı ıslatan çocuğun psikolojik sıkıntıları kalmış.
Güzel bir hatıra paylaşımıydı. Kaleminiz ve yüreğiniz güçlü ve daim olsun.
Selam ve dualarımla.
Benim annemde babası vefat edince annesinden alınıp 5 yaşlarında istanbula getirilmiş diğer kardeşlerinide farklı kişilerin yanlarına vermişler nedeni kızlar köyde kalmasın orda evlenip toprağa ortak olmasınlar... Bunlar ne kadar acı şeyler içim sızlıyor bu küçük kızın yaşadıklarını okudukça ama bir yanım öfke doluyor.O zamanlara gidip seni oradan çekip almak istiyorum....
YanıtlaSilkıyamam ben sana gel kanatlarımın altına:(
YanıtlaSilÜzüldüm hem de çok...
YanıtlaSilKırgın kalan kız çocuğuna sarılsam keşke...
çay ve simit
:((
YanıtlaSilRecep bey teşekkür ederim yürekten düşüncelerinize. Sevgiler.
YanıtlaSilSevgili saliş, hatıralar iz bırakıyor demi iyiside kötüsüde bizi bu günlere taşıyan olaylar.sevgilerimle...
YanıtlaSilcanım kugum, zarif siyah kuğum,yıldız saçlı kuğum severim ben seni..
YanıtlaSilTeşekkürler çay ve simit.Bu hatıraların arasında birde simit olacak ileride.
YanıtlaSilÖykü'cüm senin blogunda okuduğum TELLİ KAVAĞI hatırlıdınmı, şiiri görür görmez neden beni etkilediğini anladınmı. Telli kavak rüzgarda çıkardığın ayrılık sesini duyarım çoğu zaman.Sevgiyle.
YanıtlaSilMuy bonita historia amiga, me gusta lo que escribes y muy buenas fotografías.
YanıtlaSilComo ves estamos de fiestas en mi Ciudad de Valencia en España.
Un beso y muchos saludo y adelante.
Resmen gözünde canlanıyor insanın. Bu nasıl güzel bir anlatım şeklidir.
YanıtlaSilGüldüren yazılarınıda bekliyoruz.
(hiç ortak harf yok)
Ben serinin hepsini baştan sona okudum güzel bacım, ALLAHU TEALA size emanet edileni her şeyden üstün tutun diyor, eğer o çocuğu almışsan, kendin doğurmuşcasına bakacaksın, şüphe duyuyor isen işkence etmeyeceksin, yerinden yurdundan etmeyeceksin, altına yapıyorsa yanında yat bez bağla, uyumadan önce lavaboya götür, bir doktora götür, sevgi, şevkat olduğu zaman çözüm bulunur zaten, geçmişte kalmış amma izler silinmez, RABBIM bu şekilde ailelerinden ayrı olan yavrulara yardım etsin İNŞAALLAH, alan ailelere de merhamet versin, İNŞAALLAH kimsenin evladını kimseye bırakmasın çok zor güzel kardeşim, ben okudukça yanıp gidiyor ciğerim...
YanıtlaSilEtkilenmemek elde değil. Elinize sağlık. Resimlerde harika...
YanıtlaSilcanım ben geldim
YanıtlaSilne dertli anlatmışsın
o resimdeki teyzem çok böyle içimi
derinden aldı götürdü çok etkilendim canım
ellerine sağlık
:))
Tanks for the coment:)) Vincente
YanıtlaSilSevgili Luck: sen hayatımda olda varsın hiç ortak harf olmasın.:))))
YanıtlaSilSevgili Rüveyda çok teşekkür ederim bu güzel yorum için. Görüşmek üzere.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim hüseyin bey sevgi ve saygılar.
YanıtlaSilTeşekkür ederim bir kase lezzet.Sevgiler.
YanıtlaSilçok etkilendim...
YanıtlaSilSevgiler. hoşgeldin esrates...
YanıtlaSilanladığım kadarıyla tren garında ağlayan kadın özanneniz..
YanıtlaSilHüzün veren bir manzara..
Anlatımda evet, resim konuya bire bir (kıyafet ve duruşuyla) benziyor diye koydum.Sevgiler dönence..
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilBloguma yaptığınız ziyaret için teşekkür ederim.Yazı çok etkileyici.Paylaşım için teşekkürler.
Biz okurken,dinlerken içimiz ürperiyor sızlıyorsa,yaşayan ne yapsın?
YanıtlaSilHikayenizi okudukça koşup size sarılmak geldi içimden.Unut nolur o hatıraları diye.
Ama unutmak mümkün mü?
Yaşandı geçti gitti dense de
Yaş kaç olunursa olunsun hatıralar iz bırakıyor.Hemde derin bir iz!!!
Sanırım burda bir üvey anne hikayesi var gibi!
Bu hikayenin benzerini çok yakınımdan öz annesinin yaptığını,ve anlatırken döktüğü göz yaşlarının tanığı olunca.
Öz üvey farketmez herkesin içine RABBİM merhamet vicdan versin demekten başka elden birşey gelmiyor!
Sevgiler...
Uğradığın için teşekkürler gönülçelen. Sevgiler.
YanıtlaSilAmin sevvalcelezzetler. Amin. Sevgilerimle.
YanıtlaSilHepimiz yalnız geliyoruz bu dünyaya, ve yalnız yaşıyoruz.
YanıtlaSilÖz annemizin,
en sevdiğimizin, çocuğumuzun sevgilimizin yanında bile yalnız kalabiliyoruz.
Büyüyüpte bunları bu kadar dokunaklı,
kitabe gibi yazmak ta bizim eserimiz olsun. 'Biz bu dünyadan gider olduk, kalanlara selam olsun..'