Usturmaçlar sağır edecek.. -15
KARŞIYAKA Sahil yolu. Vapur iskelesinin sol tarafına gideceğiz bu gün yani otobüsün tam aksi istikametine. |
Yine vapura bindik. Yine Karşıyaka'ya geldik. Bu defa (benim hatırladığım ilk ziyaret) ablama, ablamın evine, gelin olup gittiği yere ziyaretimiz.
Sabaha dönersek: annemin ablasının (Hediye Teyze) küçük kızı Aysun abla, onun çocukları ve başka kimlerin olduğunu bir türlü hatırlamadığım akraba ve komşu hep birlikte gidiliyor.
Arap Fırını Caddesi. Manolyalı ev. |
Arap Fırını Caddesinde yürüyoruz. Kırmızı yangın tulumbasının oradan döneceğiz.
Benim için her ayrıntısı önemli olan o sokaklar, start mahallem, bölgem.. |
Köşeyi dönünce 1.Beyler sokağındaki Sakarya İlk Okulunun önünden geçiyoruz. Birkaç ev sonra iki katlı bir bina gördüm. Binanın bahçesinde okulda olduğu gibi bayrak direği ve bir çok merdivenle çıkılan açık bir giriş kapısı var. Bayrak kıpardamıyor bile.
'Konak Çocuk Kütüphanesi' yazıyor üstünde. Bütün harfleri sırasıyla aklıma yazdım. Akşam bababama sorarım, nasıl soracaksam. Haa tamam, kağıda çizerim harfleri babamın hesap kalemiyle, o da okur bana.
Hava sıcak, nemli. Karşıyaka'ya ilk giderken bu sokaklarda, bir tek kolonyacıya dikkat etmişim demek ki. Ne okulu, nede çok merdivenli binayı görmüşüm. Köşedeki basma-pazen satan iki merdivenle inilen bodrum katındaki Sümerbank Satış dükkanını bile farketmemişim.
Yolun sonundan sola döndüğümüzde, kısa bir bağlantı sokağı var. Bu sokaktan, Gülseren ablaya giderken bol bol kokladığım Aktaş Kolonya'larının bulunduğu binanında önünden geçtik bile. Artık Kemeraltı'ya çıkacak 2.Beyler sokağında ilerliyoruz. 2.Beyler sokağı; mobilyacıların, matbaacıların, davetiye ve nikah şekerleri satan dükkanların, yün ve orloncuların, eczane, kitap ve kırtasiye dükkanları ile gece kıyafetleri ve birkaç konfeksiyon mağasından sonra, Kemeraltı'na çıkan işlek bir sokaktı.
2.Beyler sokağı, Kemeraltı'ya çıkan bu güzel sokağın 1970 yılı görüntüsü. Teşekkür ederim wow TURKEY.com. |
Bundan sonra sık sık geçeceğimiz bu sokakları, her binayı, her dükkanı aklıma yazmaya çalışıyorum. Biraz zor ama nedeni; 1.Beyler sokağında, bir yanda arkası görülmeyen yüksek duvarlar, bir yanda okul, Konak Çocuk Kütüphanesi, köşede ise Sümerbank var. Yani ezberlenecek şey az. Halbuki, 2.Beyler sokağı hem daha uzun, hemde çok tabela var. Hepsini ezberlemem mümkün değil. Göz hafızama yerleştirmeye çalışıyorum. Yeni şeyler öğrenmek, başkasının dikkat etmediği ayrıntılarla ilgilenmek hoşuma gidiyordu o zamanlar.
Diğer çocuklara göre ben daha yaramazmışım. Nedeni; çok soruyorum. Çok meraklıyım. Öğrenmek, öğrenmek, öğrenmek istiyorum.
Çokda laf dinliyorum. Kim, kimle ne konuşuyor. Acaba annem benimi anlatıyor?. Çitlenbiği bende çok seviyorum diyecek mi?. Ablam kadar benide sevdiğini bir kere, bir kere söylecek mi?. Ne yapıyor olursam olayım, kulağım seslerde, sözlerde.
Konak vapur iskelesindeyiz bir kez daha. Biletlerimizi aldık. Dediğim gibi kalabalık bir grubuz yine. Kimler olduğunu fazla hatırlamasamda kalabalık olduğumuzu net hatırlıyorum.
Aaa. İki vapur yan yana duruyor. Ne güzel, ne güzel. Vapurlara binenler, Pasaport'ta gideceklerse, hemen kalkacak ikinci vapura geçiyorlar, Karşıyaka'ya transit gitmek istiyorlarsa bindikleri vapurda kalıyorlar.
Biz bindiğimiz vapurda kaldık, yani Efes'de.
Keşke bizde geçseydik ikinci vapura. İnşallah da geçeriz, bir gün.
Efes'in görevlisi ve Sur'un görevlisi halatları çözüyorlar. Sur'daki görevli:
-Hadi be lostromo, at palamarları, usturmaçlar sağır edecek. ???
(hadi be baş tayfa, at halatları, vapurların iskeleye sürtünmesini engelleyen lastik balonlar -bazende araba lastiklerinden olur-ın sesi sağır edecek.)
balon usturmaçlar.
Şerit lastik ve araba lastiğinden usturmaçlar. |
Tüm bunları dikkatle dinliyorum, anlamıyorum. Çok sonraları öğrendim anlamlarını.
-Çözdüm işte, al.
Sur, hem kendini hem bizi titreterek kalktı.
Tüm bunları ben nasıl gördüm?. Nasıl duydum.
Ben nerdeyim, cam kenarındamıyım?. Hayır, ben daha doğrusu hepimiz yan güvertede, açık havada, köpüklere, martılara ve bulutlara daha yakın yolculuk yapacağız bugün.
Yan güverte. |
Annem çok sıkı tembih etti. Asla yaramazlık yapmamam gerekiyor. Yaramazlık yaparsam beni tuvalete kapatacağını söyledi.
Ben evimizin en çok tuvaletini sevmiyorum. Fareler var. Çok kötü bağırıyorlar. Aslında komşularda farelerden dertliymiş. Herkes kapan veya fare zehiri alıyor. Bizimkilerde aldı.
Yaramazlık ne peki, ben oturuyorum, kendi kendime 'huh ne pişirsem' oynuyorum, eğer babam yanımızda değilse ve benimle oynayacak biri yoksa çok soru sormuyorum. Evin içinde koşmuyorum, zıplamıyorum. Başka çocuklar gibi divanın altına girip oturanların ayaklarını gıdıklamıyorum.
Sadece konuşanları dinliyorum. Başımı okşayan, yanağımdan acıtmadan makas alan, beni seven herkese kedi gibi sokuluyorum. Ne kadar zeki olduğumu, diğer çocuklardan akıllı olduğumu fark ettirme çabasındayım. Aslında diğer çocuklardan ne daha akıllıyım, nede daha zeki.
Sadece sevilme ihtiyacımı karşılayabilmek için çaba sarf ediyorum.
Yanımızda, Aysun ablanınkiler hariç başka akrabalarımızın yada komşularımızın benim yaşımda çocukları varmı bilmiyorum, hatırlamıyorum.
Bu gün sadece denizi seyrediyorum. Dalgaların sesini dinliyorum. Köpük tutmaca bile oynamadım.
Ablamlar bize yemeğe geldiği günden beri annem onu görmedi. Çok özledi ablamı, çok. Şimdi ona sarılacak, saçlarını koklayacak. Sarılacak, sarılacak. Sımsıkı sarılacak belkide ablama.
Kolum acıyor. Şu annemim kollarımı cimcikleme huyu olmasa aslında iyi kadın. O beni sevmiyor. Ben onu seviyorum. Anneler sevilmezmi.
Ablama sarılacak gidince, öpecek onu.
Keşke vapur yolculuğu hiç bitmese bu gün. Köpük bile oynamak istemiyorum.
Bugün çok uslu olmalıyım, ablamın evine ilk kez gidiyoruz..
Çok uslu olmalıyım, çok. Yoksa tuvalete kapatır beni.
Korkuyorum, kolum acıyor. Yaramazlık yapmamalıyım. Yapmayacağım. Bu gün çok uslu duracağım..
İşte yaklaştık Karşıyaka'ya. ÇOK USLU DURACAĞIM. Ne kolum bir kere daha acıyacak, ne farelerin sesini kulaklarım duyacak. |
./..
Her hikayeni okudukça hem yakın tarihe dalıyorum, o zamanın fotoğraflarıyla, hemde hüzünlü anıların çok duygulandırıyor beni, elimde değil :( Fotoğrafını gördüğüm güzel kız çocuğunun kolları acımasın istiyorum, En çokta kalbi acımasın..
YanıtlaSilCanım, İzmir'de en değişmeyen yer Kemeraltı herhalde. Hala kolundan tutup zorla içeri sokuyorlar. Normal duyma eşiğiyle girip, sağır olarak çıkıyorsun :))
YanıtlaSilokuyup etkilenmemek elde değil küçük kızın hayatını merakla okuyorum müthiş bir anlatım her karesi özenle hazırlanmış yüreğinize sağlık sevgiler yazyağmurları
YanıtlaSilCanım ne çabuk bitti bugün , tadı damağımda kaldı yazının .
YanıtlaSilKüçük kız sadece sevgi istiyor , ilgi istiyor bunu anlamıyorlar mı ? O küçücük kollar sevilir sadece , canı yakılır mı? Etinde duyduğu her acının yüreğinde onarılmaz yaralar açtığı düşünülmez mi ?
Canım , yüreğine sağlık , sevdiklerinle mutlu bir haftasonu diliyorum , sevgiler.
how's life ? yazyam.blogspot.com admin found your site via yahoo but it was hard to find and I see you could have more visitors because there are not so many comments yet. I have found website which offer to dramatically increase traffic to your website http://xrumerservice.org they claim they managed to get close to 1000 visitors/day using their services you could also get lot more targeted traffic from search engines as you have now. I used their services and got significantly more visitors to my blog. Hope this helps :) They offer most cost effective backlinks service Take care. Jason
YanıtlaSilnasıl tatlı bı anlatım
YanıtlaSilne guzel bı uslüb
ve nasıl dogru karelerle beslemek yazıyı..
okurken nasıl bıttgını bıle anlamadım..
yazılarınızı cok sevıyorum..
sevgılerımle
Kimi izler vardır kuma çizilen...
YanıtlaSilBazı izler hafızaya belleğe çizilir..
Unutulması na mümkün olanlardandır o izler...Türk çemiz gerçekten muhteşem bir dil..Güzel kullanıldığında hiç bitmesin istiyorsunuz bu akış...Şimdi 100 kişiye sorsak " basma-pazen" ne demektir emin olun % 80 i kesin bilmiyordur...Ben bir çok günce okudum ama hiç biri bu kadar samimi bir üslupta yazılmamıştı...Küçük kıza gelince sanırım onu en iyi anlayanlardan biri benim onun dimağına hafsala sına hayranım...O küçük fidan şimdi bir Çınar...
Çınarlar muhteşemdir sadece toprağa kök salmazlar hem toprağı gem göğü sararlar...Kalp gibi geniş yaprakları ile...Bilmem dikkat ettiniz mi çınarların gövdesi hep ikiye ayrılır asla üçe ayrılmaz ana gövde hep ikiye ayrılır...üçe ayrılan gövde çok nadir bunu merak ettim Gülhanedeki bütün çınarlara baktım tezim doğruydu...Sanki bir şey anlatmak için öyleydi koca çınarlar....
Evet benim söz yaşlı çınarım yürek izlerine devam benim canım arkadaşım sırdaşım...
Baki selamlar Muammer...
Her seferinde derin bir keder kaplıyor içimi...yazıların... acıtıyor...
YanıtlaSilGüzel bir anlatım. İnsanı oralara çekiyor okudukça.Elinize sağlık...
YanıtlaSilHerşey geçti şimdi sadece izler kaldı. Belkid sizlerin güzel dilekleri ile izlerde silinecek sadece sözler kalacak burda aslıcım. Sevgilerimle.
YanıtlaSilÇok çok uzun yıllardır görmüyorum izmiri ahucum. 2 yıl önce yunan adalarını giderken gümrükden gemiye bininceye kadar 1 saat gördüm görmek denirse. Çok uzun yıllar var sokaklarını görmeyeli. Gevreğini yemeyeli.Her anlattığım izmir sokakları hafızamda kazındığı haliyle gitsem belkide bulamayacağım yerlerinde. Ben unutmadım yıllar değiştirmiş olabilir. Sevgiler.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim sağ ol sayanlaruyam. Sevgilerimle..
YanıtlaSilZeynepcim gün bitmedi. Sadece karşıyakaya geldiler. Daha ablasının evine giymedi.
YanıtlaSilGitmedi zeynepcim.Ayrıca evet sadece sevilse gerisi önemli değil. Bende sana çok güzel hafta diliyorum artık. Çünkü hafta sonu bitti. Sabah gene koştur koştur iş. Sevgilerimle canım benim..
YanıtlaSilTeşekkür ederim öykücüm. Bende yarın tüm dostları dolanacağım neler yazmış.Bu güzel yorum hatırlama ve yazma isteğime katkı sağlıyor. Teşekkürler. Sevgiler.
YanıtlaSilSevgili gönül kalemi, profil resminize döndüğünüz için teşekkürler. Ve gerçek dost karşısındakini bu kadar kolay çözermiş. Teşekkür ederim. Sevgiler.
YanıtlaSilSevgiler çay ve simitime. Teşekkür ederim..Katlıyor yazmaya teşvik ediyor. Sevgilerimle...
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim hüseyin bey sağolun. Saygılar..
YanıtlaSilbu annelerin dövme huyuna sinir oluyorum, bende çok dayak yedim hiç unutmam naylon terliklerin ve sobanın demir küreğiyle yediğim dayakları, bu sebepten bu yazdıkların beni çok etkiliyor bacım :(
YanıtlaSilSevgili Rüveyda evet hiç güzel değil çocuk dövmek.Onlarda kalan derin izleri düşünmeden. sanada geçmiş olsun. İnşallah unutursun sende. Ben yazarak unutuyorum, sen okuyarak unut. Sevgilerimle canımsın.
YanıtlaSilSevgili Vuslat,
YanıtlaSilSana ne söyliyebilirimki..
Yine içimi sızlattın.Sadece Muaemmer Beyin yazdığı gibi sen benim gözümde de koca bir çınarsın..
Sevgiyle kal..
Çok teşekkürler Ayfercim. sağol. Sevgilerimle..
YanıtlaSilBugünki yazın benim için çabuk bitti , daha okumak isterdim anlamında yazmıştım canım , yoksa biliyorum daha ablasının evine girmedi . O kadar akıcı yazıyorsun ki çarçabuk bitiyor , sevgiler.
YanıtlaSilvuslat ablacim daha oncede soyledim ama, yine soylemekten cekinmicem :" harukulade guzel yaziyorsun! yaziyi usanmadan sonuna kadar okutmak için butun baharatlari tam olcuyle koymussun masallah! bizede istahla yazindan tat almak dusuyor sayende" :)
YanıtlaSilZeynebim iş güç derken birde sıkarmıyım bilmiyorum diye makul uzunlukta yazmaya çalışıyorum bir ikinciside yazmaya başlatınca ilk cümleden sonra hatırlamaya başlıyorum. Birazda kafamdaki resmi resimlerle tamamlama telaşındayım. Senin beğenini ve seriyi devamlı okuyan diğer tüm dostları çok önemsiyorum, sağol birtanem. Beni yazma gücü veriyorsun. Sevgilerimle..
YanıtlaSilSağol edacım. Beğenmen beni çok mutlu ediyor. Sevgilerimle..
YanıtlaSilmerakla devamını bekliyorum...
YanıtlaSilhem hiç bitmesin bu yazılar diyorum,
hem de biran önce büyü ve çok sevil istiyorum...
sevgiyle kucaklıyorum........
Sağol cep aynam. Sağol. Bir süre daha devam edecek.Sıkmamaya çalışıyorum..Sevgilerimle.
YanıtlaSilyani çocukluğun oralarda mı geçti.
YanıtlaSilo okulda mı okudun.
sonra ablan karşıyakayamı gelin oldu.
sen sonra evlenince filan mı ayrıldın oralardan.
yani o zaman nerde oturuyodunuz.
:)
Evet sevgili deep konakda arap fırını caddesindeki o sokakda geçti herşey. Karşıyaka ablamın gelin gittiği semt. Çok uzun yıllar sonra ayrılacağım o şehirden.Sevgiler.
YanıtlaSil