Görmek için.. -46
İsimlerini hatırladıklarımı yazdım, hatırlayamadıklarımı XErkek veya XKız ile isimlendirdim.
OTURANLAR:
İLK SIRA (12 Kişi): 1-XE - 2-Tülay Ertek (ah Tülay ah.) - 3-Emine - 4-XK - 5-XK - 6-XK - 7-Nurcan - 8-Derya - 9-Meltem - 10-Sarı Emine - 11-Taner (ikizi var) - 12-XE
İKİNCİ SIRA (13 Kişi): 1-XK - 2-İpek - 3-Deniz - 4-XK - 5-Bülent (Sınıf Başkanı) - 6-XE - 7-XK - 8-XE- 9-Hatice- 10-XK- 11-XE- 12-XE- 13-XE
ÜÇÜNCÜ SIRA (12 Kişi): 1-XE - 2-XE- 3-XE - 4-Gönül (Akbank Konak Şb.Müdürünün kızı) - 5-Caner (Taner'in ikizi)- 6-XE - 7-Mine (ikizi var) - 8-BEN (saçı bantlı, iyi gören gözünün bakış açısısını ayarlayabilmek için başı ve gönlü biraz eğik; ben) - 9-Faruk - 10-XE - 11-XK- 12-XE
AYAKTAKİLER: (17 Kişi)
1-Emine (Mine'nin ikizi) - 2-XE - 3-XE- 4-XE- 5-Hasan - 6-Tufan - 7-Elvin Duman (Konak Duman Pastahanesinin sahibinin kızı) - 8-Fazilet - 9-Yavuz - 10-Öğretmenimiz Cahide Sonku- 11-Yaman - 12-Okul Müdiresi (beyaz saçlı ve Yaman ile XE nin arkasında) - 13-XE - 14-Nurcan - 15-Emine - 16-XK - 17-Günay
Bir daha hiç ikaz ettirmedim Öğretmenime, kendimi..
Bana yaramaz kız demedi.
Diyemedi..
Tahtayı net göremesem de, öğretmenimi istediğim gibi işitemesem de asla yerimden kalkmadım.
Çizgiler bitti. Fişler, Cin Ali'ler, toplamalar, çıkartmalar gösteriyor öğretmenim. Yerimde oturursam iyi göremiyorum.
Oturdum. Diğer çocuklar çizgileri çizerken ben çoktan bitirip, camdan gördüğüm kadar bulutları seyreder olmuştum.
Onlar Fişleri yazmak ve okumak için uğraşırken ben işimi bitirip hayallere dalmıştım bile..
Toplamayı, çıkartmayı, çarpmayı, bölmeyi öğretirken 'sevgili öğretmenim' hiç kalkmadım yerimden.
Bildiğim kadarını bilmeye devam ettim, duyduğum kadarını öğrendim.
Yaramaz! imajımı değiştirebilmek için kapandım kendi içime.
Kısacası pısss'tım.
İlk kurdelayı almak için diğer bir iki arkadaşımın okumasını bekledim.
Olsun..
Yaramaz değilim ya..
İlk ve tek alan olacağıma, ilk kurdelalarını takan 5 kişiden biri oldum:(
Olsun..
Artık yaramaz değilim ya!.
Sınıfta okuyanlar çoğalınca, Sınıf Başkanı dahil birçok Eğitsel Kolların seçimi yapılacaktı. Seçim günü, ümitle baktım öğretmenimin gözlerine.
O gözlerde ben yoktum..
En azından Sınıf Başkanı, Başkan Yardımcısı veya herhangi bir görevlendirmede adım geçmeyecekti. Anladım..
Okuma-yazmada Tülay, aritmatikte Bülent ile Yavuz, temizlikte ve okulun ihtiyaç duyabileceği araç-gereç temininde velisinin ilgisini sağlayabilen ise Meltem, İpek, Gönül, Derya, Deniz gibi çocuklar bana göre daha popülerdiler.
Beni kim ne yapsın.
Boyum uzun, saçım gür ve kıvırcık, gözüm şehla, azıcık da az mı işitiyorum ne?..
Evladı maneviyim ben.
Beni kim ne yapsın?.. Öğretmenim niye sevsin?.
Bülent Sınıf Başkanı oldu. Tülay, Başkan Yardımcısı ve Kitaplık Kolu Başkanı. Meltem Temizlik Kolu Başkanı ve Taner-Caner ikilisi Araç-Gereç Başkanı..
Öğretmenim okuyor.
Liste devam ediyor.
Ben yokum.
Beni kim ne yapsın?.
Çirkin Ördek Yavrusu..
Yaramaz bir kız..
Hiç yaramazlık yapmıyordum halbuki. Kimsenin defterini yırtmıyordum. Kimsenin saçını çekmiyordum. Kimseye vurmuyordum. Kimsenin herhangi bir şeyini saklamıyordum..
Tek istediğim 'Aferin' almaktı. Öğretmenimin beni 'Sevmesi'idi. Saçımı okşaması, ne güzel yazmışsın demesiydi.
Tek istediğim 'Tahtayı Görmek'ti.
Herkesten önce yazmak, herkesten önce başarmak..
Bülent aritmatikte, Tülay hemen hemen herşey de ya beni geçtiler, ya da başa baş yarıştılar..
Tek istediğim tahtayı görmekti ama adım sınıfı ayaklandıran yaramaz kıza çıktı.
Pıstım.
Kabuğuma çekildim.
Öğretmenimin diğerlerini en azından birçoğunu benden fazla sevmesini seyrettim..
Taaa ikinci sınıfa geçinceye kadar..
Taa öğretmenim 'Evladı Manevi' olduğumu fark edene kadar..
Not: 'Yüreğimin Sayfaları' kısmında 1. bölümden itibaren HATIRALARIN AYAK İZ'lerini okuyabilirsiniz.
Tahtayı net göremesem de, öğretmenimi istediğim gibi işitemesem de asla yerimden kalkmadım.
Çizgiler bitti. Fişler, Cin Ali'ler, toplamalar, çıkartmalar gösteriyor öğretmenim. Yerimde oturursam iyi göremiyorum.
Oturdum. Diğer çocuklar çizgileri çizerken ben çoktan bitirip, camdan gördüğüm kadar bulutları seyreder olmuştum.
Onlar Fişleri yazmak ve okumak için uğraşırken ben işimi bitirip hayallere dalmıştım bile..
Toplamayı, çıkartmayı, çarpmayı, bölmeyi öğretirken 'sevgili öğretmenim' hiç kalkmadım yerimden.
Bildiğim kadarını bilmeye devam ettim, duyduğum kadarını öğrendim.
Yaramaz! imajımı değiştirebilmek için kapandım kendi içime.
Kısacası pısss'tım.
İlk kurdelayı almak için diğer bir iki arkadaşımın okumasını bekledim.
Olsun..
Yaramaz değilim ya..
İlk ve tek alan olacağıma, ilk kurdelalarını takan 5 kişiden biri oldum:(
Olsun..
Artık yaramaz değilim ya!.
Sınıfta okuyanlar çoğalınca, Sınıf Başkanı dahil birçok Eğitsel Kolların seçimi yapılacaktı. Seçim günü, ümitle baktım öğretmenimin gözlerine.
O gözlerde ben yoktum..
En azından Sınıf Başkanı, Başkan Yardımcısı veya herhangi bir görevlendirmede adım geçmeyecekti. Anladım..
Okuma-yazmada Tülay, aritmatikte Bülent ile Yavuz, temizlikte ve okulun ihtiyaç duyabileceği araç-gereç temininde velisinin ilgisini sağlayabilen ise Meltem, İpek, Gönül, Derya, Deniz gibi çocuklar bana göre daha popülerdiler.
Beni kim ne yapsın.
Boyum uzun, saçım gür ve kıvırcık, gözüm şehla, azıcık da az mı işitiyorum ne?..
Evladı maneviyim ben.
Beni kim ne yapsın?.. Öğretmenim niye sevsin?.
Bülent Sınıf Başkanı oldu. Tülay, Başkan Yardımcısı ve Kitaplık Kolu Başkanı. Meltem Temizlik Kolu Başkanı ve Taner-Caner ikilisi Araç-Gereç Başkanı..
Öğretmenim okuyor.
Liste devam ediyor.
Ben yokum.
Beni kim ne yapsın?.
Çirkin Ördek Yavrusu..
Yaramaz bir kız..
Hiç yaramazlık yapmıyordum halbuki. Kimsenin defterini yırtmıyordum. Kimsenin saçını çekmiyordum. Kimseye vurmuyordum. Kimsenin herhangi bir şeyini saklamıyordum..
Tek istediğim 'Aferin' almaktı. Öğretmenimin beni 'Sevmesi'idi. Saçımı okşaması, ne güzel yazmışsın demesiydi.
Tek istediğim 'Tahtayı Görmek'ti.
Herkesten önce yazmak, herkesten önce başarmak..
Bülent aritmatikte, Tülay hemen hemen herşey de ya beni geçtiler, ya da başa baş yarıştılar..
Tek istediğim tahtayı görmekti ama adım sınıfı ayaklandıran yaramaz kıza çıktı.
Pıstım.
Kabuğuma çekildim.
Öğretmenimin diğerlerini en azından birçoğunu benden fazla sevmesini seyrettim..
Taaa ikinci sınıfa geçinceye kadar..
Taa öğretmenim 'Evladı Manevi' olduğumu fark edene kadar..
Not: 'Yüreğimin Sayfaları' kısmında 1. bölümden itibaren HATIRALARIN AYAK İZ'lerini okuyabilirsiniz.
ay canım ablam neler neler paylaşmışsın manevi değeri çok büyük:)))
YanıtlaSileline sağlık sevgiler:)))
CANIM AYŞEM..teşekkür ederim. Sevgilerimle.
SilNe kadar acı çekmişsiniz bu süreçte aslında. Düşündüm de çoğumuz benzer şeyleri farklı zamanlarda yaşıyoruz şu yaşam denen girdabın içinde. Merakla bekliyorum devamını.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim ederim İlhan bey, yakında yazmaya çalışırım. Selamlar..
Silhihi, ben de çok sessizdim, hep kendi kabuğumda idim, ama hiç değişmedim, hala çok sessizim, hiç kimse beni fark etmesin isterim.
YanıtlaSil:)
bi öncekinin yorumlarını okuuuu.
:)
Ben seni fark ederdim..Mutlaka ama mutlaka..:)
SilTamammmm..
Sen sadece opmeye gelmistim ablalarin bir tanesi :) birde gecmis bayramini kutlamaya...ama malesef yine acikli bir hatira :(((
YanıtlaSilEda'mmm özledim seni..
SilCanim ya soyle derin bir ic gecirttin bana bir off demeyesim kaldi..seviyorum seni Vuslatcim..devamini cabuk yaz emi..
YanıtlaSil(Yazinda, anilarinda hep huzunleniyorum ama Deep in yorumunda guldum..hala sessiz olusuna onun..) sevgiyle sarildim:)
Deep beni de çok güldürüyor Emelcim..Bu arada senin Newyork keyfini pek sevdim.. Birazdan sizleri gezeceğimm.Sevgilerimle..
Silah ablaamm... zor bi çocukluk ve devamında hatırlaması bile çok zor anılar bunlar... ama bunların hepsini hatırlıyor olmana da şaşırmıyorum değil. ben düşündüm de birinci sınıfta yaşanılanları hiç hatırlamıyorum. sanırım seninkiler zor anılar olduğu için bu gün bile aklında her anıyla... devamını merak ediyorum ama yazarken canın yanmasın hatırlama eskileri emi :( seviyorum seni :(
YanıtlaSilGüzel yüreklim benim. Yakında yazarım inşallah.. Çokkk öptüm seni..
Silyine bi parmak bal çaldın ağzımıza :) öpüyorum seni
YanıtlaSilCanımsın :)) Yazarım yakında inşallah..Sevgilerimle.
SilVuslatcım ne yazık ki; bir öğretmen sadece öğreten olmamalıdır. Zamanı gelecek,biraz pedagog, biraz ana- baba, belki biraz abla-ağabey, kısacası ortaya karışık olmak zorunda. O yaşlardaki çocukların, beyinlerinin içini deşifre etmek çok zor. Baskıcı davranışlar, bozuk aile düzenleri, çocukların zihinsel seviyelerine erişim zorluğu, şekilden şekle sokuyor yavrucukları.:( Sen de nasibini alanlardansın... Sakın bana, öğretmenin öğrendikten sonra, davranış biçimini olumluya çevirdiğini söyleme... Hırsım daha da artacak. İnşallah aklıma gelen kurgu gibi devam etmez. Çünkü; o daha da büyük yıkım olur. Sevgiler kocaman.
YanıtlaSilCanımmm sen bir eğitimciydin değilmi. Bak nasıl anladın..Yakında yazacağım tatlım inşallah. Sevgilerimle sarıldım..
SilVuslatım öncelikle isimleri böyle hatırlayabilmene çok şaşırdım. Benim hafıza çok kötü. İkinci sınıfta işler değişecek gibi gözüküyor. Masalsı anlatımını zevkle okudum her zamanki gibi canım benim :)
YanıtlaSilAhu'cum çoğunu hatırlayamamış olduğum için kızıyorum kendime..Ama yinede bayasının ismini hatırlamışım demi:) Canımsın çok öptüm seni..
SilKaçırdığım bölümleri okuyup arayı kapattım .
YanıtlaSilFotoğrafa bakar bakmaz ilk senin gözlerini gördüm , işte benim Vuslatım dedim , doğru tahmin etmişim . İkinci sınıfta neler olacak merakla bekliyorum . Kalemine , yüreğine sağlık , çok öpüyorum .
Bende seni öpüyorum Zeynepcimmm.canım..
SilÇok samimi bir yazı olmuş.
YanıtlaSilHafızanız kuvvetli olsa gerek, bunca yıl sonra arkadaşlarınızdan azımsanamayacak bir kısmının isimlerini hatırlıyorsunuz.
Her sınıfta öne çıkan ve olaydı illa ki öne çıkmayı veya çıkarılmayı başaran tipler olur.
Ve bunlardan bazıları da yer eder hafızada.
İnsanız, hissediyor ve kaydediyoruz, unutmuyoruz.
Allah güzellikleri görebilmeyi ve onları hatırlamayı nasip etsin bizlere...
Amin inşallah hep güzel şeyler yaşar ve hatırlarız. Teşekkürler, sevgilerimle..
SilTuhaf oldum okurken.. Küçücük bir çocuğun hafızasına neler de kazınabiliyor.. Yıllar geçse de unutulmuyor onlar. Merakla bekliyorum devamını..
YanıtlaSilteşekkürler canım benim..Yakında yazarım inşallah. Sevgilerimle..
SilHatıralarını okurken her zamanki gibi gözlerim doldu, benmi çok duygusal oldum yoksa bu küçük kızmı beni bu kadar hüzünlendiriyor anlayamaıyorum :(
YanıtlaSilDevamını merakla bekliyorum canım Vuslatım...
Aslı'mmm. Canım çok teşekkür ederim beni paylaştığın için yazarken ben bile tekrar hüzünleniyorum. Sevgilerimle canım benimm.
SilHiç kimsenin sevgisine muhtaç olmadan, sırf Allah rızası için yaşayabilmek; zor tabii. Özellikle bir çocuk için. Ben de okulda hiç popüler bir çocuk değildim. İstemiyordum da gerçi. :)
YanıtlaSilcanım benim geçmiş günler ama insan anlatırken rahatlıyor..Okumana sevindim. Sevgilerimle.
SilBu arada facebook hesabına pek bakmıyorsun galiba.
YanıtlaSilEvet canım yaaa. maalsef hiç vaktim olmuyor.:)) İnşallah vakit bulur ilgilenebilirim..Sevgilerimle..
SilBuralarda yeni olduğumdan yazını yeni keşfettim inan bana duygulandırdın son derece;)
YanıtlaSilTeşekkür ederim..Sevgilerimle..
SilAh ablacım, hep derim, ilkokul öğretmeni o kadar önemlidir ki, seversen eğitim hayatın şekillenir. Ben öyle severdim ki sayesinde edebiyatı, tiyatroyu, şiiri sevdim.
YanıtlaSilKüçücük çocukları anlayamayan, rencide eden, yapıcı olmayan öğretmenleri sevmiyorum :(
Sevdacım aslında öğretmenimi sevdim kötü değildi ama en başta anlamadı. Canım benim sevgilerimle..
Sil